90 Her Ay seriyetle ittiba edilmekte olan yoldur - mümkün olduğu ka- dar tarihi sıraya ittiba etmektir. Büyük devirlerin takibin- de bu prensibin faydaları mevzuubahis olabilir. Fakat, her devir içinde, tarihi hakikate uygun düşecek tarzda, vaki- aları ve eserleri toplamak isteyince, o zaman kat'iyyen itti- ba edilmesi zaruri gibi görünen tarihi nizamın, yerini daha cezri bir nizama terkettiği görülür: Meselâ, Divan tarz ve zevkini Edebiyatı Cedide devrinde devam ettiren edebi mu- kabil cereyanı modern devirde tarihi bir nizama sokmak e- pey güçtür. Bundan başka, birçok vakialar birbirlerile mu- asırdırlar, ve buna mukabil ayrı ayrı fasıllarda mütalea e- dilmeleri icap eder. Binaenaleyh, gerek ayni bir edebiyata, gerek - ve ekeseriyetle - muhtelif edebiyatlara ait olsun, az çok mütecanis olan muharrir ve eserler grubu teşkil etmek mevzuubahistir. Bu grupları tayin etmek için, belli başlı estetik istika- metlere, İdâalisme, Röalisme, Classicisme, Romantisme gi- bi cereyanlara tâbi olmak mümkündür. Böyle bir istikamet bize pek uzağa götürmez, ancak tâli taksimleri, veya aksi- ne, çok umumi grupları temin edebilir. Bundan başka, iç- timai bir noktai nazara istinat edilir, ve, ayni bir de- vir zarfında, ruhani, modern, burjuva, avam edebiyat- ları tarzında bir tefrik yapılır. Bazı müellifler, kurunu vus- ta, ve kurunu vusta ile rönesans arasındaki intikal devresi için bu tarzı tercih etmişlerdir. Fakat, bu tasnif yeni dev- re hiç uymaz. Barett Wendel, Traditions de la littörature europğenne, adlı eserinde - isminden anlaşıldığı gibi, kadim devir ananesini, İncile ait ve Hıristiyan olan bütün unsurla- rile göstermeğe çalışır, ve Danteye kadar gelir; bu plâna ittiba ederek XVII. nci asra kadar devam etmeğe imkân vardır. İki Fransız âlimi tarafından, son zamanlarda ortaya konan usul, meselenin halline doğru biraz daha yaklaşmak itibarile, farklı ve hususi birer kıymet arzederler, M. Bal-