56 Her Ay riştiği bir münakaşada, Kuzmin'in kullandığı “güzel vuzuh,, tabiri âdeta bütün Asneizm felsefesini izah ediyordu. Anse- izm, şiir vasıtası olarak kelim elere yeni bir renk veriyor, elbi- se giydiriyordu. Sembolistlere gelince, onlar dahaziyade bu kelimeleri soymıya meyyaldiler. Sembolistlerin o kadar ehem- miyet verdikleri söz sanatindeki gizli, ahenkli unsurlara karşı müşahhas, mantiki elemanların yüksekliğini Otemin eden bu Neoklasizm bazı tezahürlerinde romantik olmakla beraber, e- gas itibariyle realizme ve sadeliğe doğru ulaşmaya çabalıyordu. «Sembolizme karşı savaşan ve netice itibariyle de dağılma- sına çözülmesine hizmet eden bir muhalif unsur da fütürizmdi. Menşei bakımından İtalyan fütüristi Marinetti'nin Oo mes- leği ile birlik, benzerlik olduğu halde, Rus fütürizmi, ken- dine mahsus garip bir teşekküldü. Varlıktı. Toplu bir hareket değildi. Muayyen, müsbet bir programı, hedefi yoktu. Kökün- den menfi idi. Eğer siyasi ihtilâl olmasaydı, kalbur üstü kalıp muzaffer olur muydu?... Buna müsbet cevap vermek oldukça müşküldür ve münakaşa edilebilecek bir Rus fütürizminin iki âmili, yeni Rusyanın yeni ihtilâlci kuvvetiyle bağdaşmasını te- min etti. Birinci âmil şudur: İhtilâl koptuğu zaman bolşevikle- rin itimat edecekleri, dayanacakları bir edebiyat şekli yoktu. O- nun için derhal hükümet tarafına geçen Biryusof ve arkadaşla- rı gibi bazı şairler müstesna, edebiyattaki müfrit sol mektebe baş vuracaktı. Bu müfrit sol mektep de tesadüfen fütürizm olmustu. İkinci âmil de, fütürist cereyanında bizzat Mayokofski- nin şahsan yükselişidir. Mayokofski, zamanının ve fütüristle- rin en kuvvetli ve en velüt şairiydi. Ona göre fütürizmin, mü- cerret, nazari doğması hakiki bir inanışı, yoktu. Bunlardan hoşlanmıyordu. Ayni zamanda gene bu fütüristlerin “manayı aşan,, denemelerini de beğenmiyordu. Kütlenin sanat hislerini ilerletmek için yeni ihtilâl hükümetinin sanat ve edebiyat pro- pagandalarında neler ihtiyacı olduğunu bilen Mayokofski, kendine göre bir sanat akidesi, kanunu yapmıştı. Fütürizmi sa- deleştirerek, kabalaştırarak halka sevdirdi ve ihtilâl propagan- dasına uyan, yarıyan bir silâh haline getirdi. Komünist ihtilâ- linin ilk anlarından itibaren, sanat propagandasına vasıta- de la çı; la