"a Siyaset ve İktisadiyat 15 sonsuz imkânlar ve ufuklar açıyordu. İş gücünün verimlili- ğini hayret verici derecede arttıran ve malümatı vefkalâde ucuzlatan makineli büyük imalât, yer yüzündeki memleket- lerin oOkısmı âzamına girmemişti. Ve kısa bir zamanda girmesine de imkân yoktu. 19 uncu asırda kapitalist mem- leketlerin sayısı beş, altıyı geçmiyordu. Bu itibarla makine mamüllerine bütün dünya açık ve mahreç hudutsuzdu. Bu biricik fırsattan, sanayi memleketleri istifade etmenin yo- lunu bildiler. Dünyanın tezgâhı oldular. Afrika zencile- rinden Eskimolara kadar bütün milletleri'câmi olan müşte- rilerinden sonsuz kârlar elde ettiler. Nüfusları ve refahları ihtimal verilmiyecek surette yükseldi. 1800 de 10.4 milyon olan İngilterenin nüfusu 1910 da 41 milyonu buldu. Ayni müddette Almanyanın nüfusu 24 milyondan 65 milyona çıktı. Bu nüfus tezayüdü ayni zamanda yüksek bir refah tezayüdü ile müterafikti. Hayat seviyesi bir asırda ehemmi- yetli surette yükseldi. Bu memleketler ziraatte kalmış olsa- lardı, şüphesiz mahsuldar olmıyan küçük arazilerinde bu kadar nüfus besliyemiyecekler, ya nüfus artamıyacak, yahut artsa bile, sefalet, muhaceretler baş gösterecekti. Ülkelerin farklılaşmalarının, ziraat memleketlerinin re- tahı seviyesi üzerinde de ayni tesirleri olduğu söylenemez. Gerçi ziraatla dahi zenginleşilebilir. Bir ulusun sanayii olma- ması, ve münhasıran Ziraatla iştigal etmesi, ulusal ve siyasal bakımdan mahzurlu olmakla beraber, mutlaka refah kapı- sını kapatmaz. Nitekim Mısir, Kanada, Danimarka gibi zi- raatla zengin olan memleketler çoktur. Arsıulusal sanayi ziraat iş bölümünün, hakikaten, ziraat memleketlerinin bir kısmına - bilhassa yeni memleketlere - sanayi memleketleri derecesinde olmasa bile istifadeler temin ettiğine de şüphe yoktur. Fakat Türkiye, Çin gibi, eskiden sanayii olup bu sanayii kaybeden memleketler, 19 uncu asırdaki ekonomik inkişaftan istifade edememişlerdir, bilâkis belki ondan za- rar görmüşlerdir. Meselâ Türkiyede sanayiin inkırazı ü- zerine ziraatin genişlemesi lâzım gelirken, tütün, pamuk gibi bazı maddelerden vazgeçilecek olursa zirai istihsal in- kişaf edememiş en iptidai şekillerde kalmıştır. İstihsal ve