102 Her Ay bu imtiyazsızlar ehramının tepesinde imtiyazlılar gürühiyle temasa geçmeğe özenenler gürühunu temsil eder. Ve Tevfik Fikret, ehramın “kaidesine en yakın Edebiyatı Cedideci sıfa- tiyle halka, yani insana yakındır. Tiyers - eta bir tecanüs ve istikrar göstermiyen garip bir Babil kulesidir. İçinde, arapsaçı haline gelmiş sınıf ve zümreler kadar çok tezad ve anlaşamamazlık vardır. Ömür- süzdür. Derebey siyasi hâkimiyetinin kalktığı güne kadar sürer. Bütün insanlığı bu Tiyers - eta zaviyesinden gören E- debiyatı Cedidenin insan dediği şey, şüphesiz o alacalı, bu- lacalı kalabalık içinde vasati bir mefhumdur. Tiyers - eta- nın vasatisi olan bir insan ne demektir? Epey anlaşılmaz, haylı karışık, hudutsuz, çizgisiz, tenkide dayanıksız bir şey.. İşte Fikret, böyle mukadderatları muvakkaten birleşmiş, çarçabuk dağılacak cezirlerden mürekkep Tiyers - eta ca- miasını andıran mücerret, müphem bir “insan,, putune tapın- mak mı, yoksa isyan etmek mi lâzım geleceğinde şaşırdı dur- du. Fikretin, insani hayali insaniseverliği hayalperest ol- makla kalmaz. Eksantrik bedbinliğe de bulaşır. O zaman saraylı Hamit paşası, şehirli zengin türedi, köy mütegallibesi, tefeci, mültezim ve sair tufeyli insanlarla köylü, esnaf, ame- le, münevver ve sair diğer yaratıcı insanlara ayni “lâcivert,, bataklığa lâyık birer “musabin,, sırasına sokulur, hepsi bir teraziyle ölçülür. Bu sebeple Fikret, Edebiyatı Cedide dini içinde, apay- rı bir tarikat, hattâ bütün bir höresie teşkil etmesine Tağ- men: r (Cenabın mektubuna) “Bir cevap,, 7 K.S. 1321 Kayalar “Âdem evlâdı “Canlı bir cife, bir yürür pıhtı, Demekten çekinmez, tarihi bir yıkılış devrinde çöken $i- nıflara “canlı bir leş cife,, demek yanlış sayılmaz. Edebiyatı