20 Her Ay olunan sanayi şubelerinin ekserisini hatırlatmak kifayet eder, bunlar devletin yardımı olmaksızın yaşayacak bir hal de değildirler. Bugün Friedrich Liste tamamen hak ver. mektedir. List bundan bir asır evvel, “Harpte mütemadiyen fabrikalar inşa eden ve sulhta bunları harap olup gitmeğe terkeden,, liberal klâsik doktrini keskin bir surette tenkid etmişti. Andre Siegfrid'in dediği gibi bugün biz umumi bir sanayileşme taarruzuna maruzuz. İsminin ifade ettiği gibi bu taarruzun bir takım siyasi ve askeri saikleri vardır. 18 — Mazide yapılmış fena tecrübelerden ibret alarak birçok memleketler - ve bunlar arasında Türkiye de - siyasi istiklâllerini ekonomik istiklâlleriyle temin etmek isteği ile doludur. Fakat burada unutuluyor ki, ayni zamanda ziraatçi ve sanayici olan bir memleketin, cihan ekonomisinden ayrıl- ması pek ağır mahzurları ihtiva eder. Diğer taraftan da şunu kaydetmeliyiz ki, yeni memleketlerin sanayileşmesi - her ne kadar bünyevi tebeddüller zaruri olarak bu vetireye bağ- lı iseler de- beynelmilel mübadele hacminin azalmasına hiç bir zaman sebebiyet vermesi icap etmez. Burada mevzuu bahis bünyevi tahavvüller ithalâtın ve ihracatın mahiyeti ve istikameti ile alâkadar oldukları gibi, münasebatta olan- lara geçici olarak bazı müşküller arzedebilirler. Fakat za- f . - . man geçince yeni bir muvazene, yeni bir beynelmilel istih- sal bölümü pekâlâ teşekkül edebilir. 19 — Sözlerimin nihayetine geldim. Milli ekonomi ve cihan ekonomisi bugün - tekrar o edelim - beynelmilel siyasi şartların hâkim tesirleri altında bulunmaktadırlar. Bu şart- ları şimdi olduğu gibi, emniyetsizlik ve bir harp korkusu ka- rakterlendirdiği müddetçe, beynelmilel okonomik münase- betlerin teşekkülünde sırf ekonomik Oo noktai nazarın galip gelmesi imkânsızdır. Ekonomi, sükünetli bir sosyal hayatın silâhı olarak değil de herkesin hazırlanmağa kendini mecbur gördüğü total harbin bir vasıtası olarak telâkki olundukça milletlere, si-