Hey Ay Bütün Türk dostlarımızın bu umudsuzca ve ıstıraplı hay- kırışları, derin surette tehlikede olan Fransız - Türk dostlu- gunun yıkılmaması içindir. Devlet adamlarımızdan bazıları bu dostlugu, akla sığmaz bir politika ile, bir daha dirilme- mek üzere tahrip etmekle meşguldürler. Esasen, bu politika, asırlardanberi mükemmelen sabit bir mahiyet almıştır ve Türkiye ile münasebetlerimizi son derece plâtonik ve daima ' iki yüzlü garip bir “tarihi dostluk,, haline getirmiştir. De- vwamı tek kıymeti olan bu “efsanevi,, dostluk henüz pratik hiçbir netice vermiş değildir. Bununla beraber Guai D'Or- say, Fransa ile Türkiye arasında her sahada fiili bir elbirli- gine dayanacak hakiki bir Fransız - Türk dostluğu kurmak için mazi ile alâkasını kesmek istemiyor. Bizde bir türlü an- lamak istemiyorlar ki, iki millet arasında sağlam ve cidden müessir bir dostluk, birinci François ile Kanuni Süleyman devrinde Fransa ile Türkiyenin münasebetlerini ilham etmiş olan ayni esaslar üzerinde devam edemez. Fransa, uyan! Atatürk Türkiyesi, Osmanlı imparatorluğuna hiç ben- zemez ve bilhassa her türlü iştihaların üzerine serbestçe te- veccüh edebileceği bir sömürge değil kudretli bir millet teş- kil eder. Haklı olarak bizimle müsavi şartlar içinde münase- bette bulunmak istiyen bir memlekete karşı eski politikamızı baştan başa değiştirmeliyiz. Türk milleti, Şefi Kemal Ata- türün idaresi altında, eşsiz kıymetinin en parlak delillerini vermiştir. Herkese rağmen, ve herkese karşı istiklâllerini fet- hettikten sonra, Türkler, vatanlarını kurdular ve cesur inki- lâplarla bu vatanı en medeni memleketler seviyesine yükselt- tiler. Dış politikada, Türkiye, büyük bir meharetle, bütün, memleketlerle sağlam dostluk münasebetleri tesis etmeye muvaffak oldu. Fakat, Fransa ile münasebetleri - “tarihi,, olmasına rağmen veya daha yeni Türk politikasına intıbak ettirilemediği için - pek kusurlu bir şekilde yürümektedir. Bilhassa, Hatay meselesi, Fransa ile Türkiye arasında yeni