r. Bun- gelin- dolayı- arında ok gü- zaktan tazanı atlı ya- ca ge- arzedi- da ana ortaya n elve- muha- ı sun- yek- varlar- armak- de her kadar Edebiyab ve Sanat Y5 taşkınlıkla istenilirse, o kadar çabuk bu âkihete düşülür. Modern Danimarka binalarını takdirle seyreden bir Almana: “Bunlar hakiki milli bir mimari eseridir,, demesi üzerine ma- ruf Danimarkalı münekkit Hansen ilk hamlede “her milli mimari fenadır,, (1) cevabını vermiş ve biraz sonra “fakat her iyi mimari millidir.,, cümlesini ilâve ederek fikrini ta- mamlamıştır. “Ankarada yeni yapılacak olan Tarih; Dil, Coğrafya fakültesine ait projem, Türk binalarına hâs olan şekil ele- manlarından bir kaçını binanın modernliği ile telif hususun- da bir tecrübedir...,, z Üstadın, kendisine Üniversitede bazı inşalar yaptırılmak istendiği zaman, Süleymaniye camii gibi bir şaheserin orada bulunması böyle bir vazifeyi ne kadar müşkül kıldığından bahsettiğini ve projeleri arasında, evvelâ, “Süleymaniyeye hayranlık duyanlar tarasası,, vücuda getirdiğini biliyorduk. Bu münasebetle kendisinin büyük Türk mimarı hakkındaki fikrini sorduk; dedi ki: — Türkiyenin sanat tradisyonu içinde böyle büyük bir üstadın bulunması gurur verici bir hâdisedir. Sinan-adı in- sanda her şeyden evvel bir takdir ve hayranlık uyandırır, “İstanbul Üniversitesi meydanının müstakbel genişleme projesi için orada, bilhassa Süleymaniye camisinin görülebi- leceği bir bahçe yapılmasını tavsiye etmiş ve yaptığım resim- de bu bahçenin adını “Süleymaniyeye hayranlık duyanlar bahçesi,, koymuştum. “Sinan bugün eserlerini doğrudan doğruya iktibas ede- mediğimiz eski büyük üstadlarla ayni safta bulunmaktadır. Fakat bu eski üstadlardan mimari sanatkârlığının azametini, Sinandan ise, bundan başka, mimaride şekil ve inşa arasın- daki harikulâde ahengi öğreniyoruz. 17 nci asırda yaşamış olan büyük Japon şairi Başo diyor oki: “Eski üstadların ne (1) Falih Rıfkı Atay bir fıkrasında: “Çirkinin milli'si ol- maz!,, demişti.