in jur- kimde irtikâp Edebiyat ve Sanat 107 Hal böyle iken, yani o devrede bile ancak azlığın azlığı bir avuç adam o vasıflara sahip iken, Edebiyatı Cedidenin kâinatı hep böyle insanlarla dolu sanması nedendir? Meşhur peynir kurdunun kâinat hakkın- Peynir kurdu Oo daki görüşü malüm: Ona göre varlık — hikâyesi: kurtlu peynirdir. Edebiyatı Cedide şair- leri, içinde beslendikleri kurtlu saltanat “cife,, sinden başka bir dünya olacağını akıllarına getiremi- yorlardı. Zalimler tarafından gösterilen bütün barbarlık ve yırtıcılıklara rağmen, en kara devirlerin bile tarihi, yani gelip geçici olduğunu, tarihte daima itin ürüyüp kervanın yürüdü- günü düşünemiyorlardı. O zaman, kalemi ellerine alıp, aynada görünen çehrele- rini resmediyorlardı: “Beyni bir muztarip cıhazı asap “Onu kaldır, kalan çürük bir kap “Bir sinir pençesinde her meyli; “Her gülüş bir teşennücü adeli,, Devirlerinde çöken ve doğamıyan sınıfların sancısı tut- muş birer karikatürü demek olan Cedide şairinin ne canlı, ne kuvvetli tasviri! Gülüşü bile, eskilerin Dıhki İpokrati dedik- leri biçimde: yani, son nefesini veren tetanozlu hastanın su- ratı gibi “sinir pençesinde,, bir et kırışığından ibaret... “Mus- tarip beyin,,... Enfes tarif! Gene şaire göre - ki pek haksız olmasa gerek - bu beyni de kaldır at: “... Kalan, bir küçük kap,, olur. Hakikaten, o zamanlar, her şeyi sarıp sıkan ve ezen köhne zarf, sosyal gelişmiye engel olmak istiyen eski ka-