antizm: an olan izmi bu in her- münek- ir telâk- nnüm e- yorlar.,, aklı idi. ve ide- Puş- »ktivizm teye sa- ndi ma- istorizm ine alâ- şekilde iti geniş Puşkin is bugü- anında- isyanı- görmüş- için â- elerinin halkın Edebiyat ve Sanat 73 hoşnutsuzluğundan doğan bir ateş yığınının bulunduğunu, bu ateşin, üstünde dansedenleri küller altında bırakmak için her an tehditte bulunduğunu gayet iyi biliyordu. Puşkin bu- nu gayet iyi bildiği içindir ki, geçmiş Rus tarihinin en drama- tik, en inkılâpçı devirlerinden biri olan karışıklık: devrine gözlerini çevirmiş ve onu öğrenmeğe başlamıştı. Boris Godunof'un mevzuu halk ve iktidar mevzuudur. Buradaki fikir, halkın umumi fikirlerine ve halka dayanmı- yan her türlü hâkimiyetin sağlam olmadığı fikridir. Puşkin hakikaten tarihçi idi. O mazinin tasavvufuna, şemacılığına kendini kaptırmadı. O “şahısların, zamanın, tarihi hâdisele- rin doğru bir tasvirlerini vermeğe,, çalıştı. Mazinin realist ve hiç bir şey katılmamış tasviri, bugünün anlaşılmasına, her- hangi bir allegorie'den daha iyi yardım eder, Puşkin'in istorizmi, onun sosyal meselelerdeki objekti- vist ve realist görüş tarzını fevkalâde kuvvetlendirmiştir. Puşkin'in Puşkin'in Rus halk tabirlerini, halk dili- Balıkçılığı ni, Rus halkının âdet ve am'anelerini ne kadar dikkatle öğrenmeğe çalıştığı her- kesçe malümdur. Halkçılık mefhumunun Puşkin tarafından anlaşılma tarzı da, şairin dünyayı görüşündeki serbestliği ve genişliği meydana çıkarır... Puşkin, halkçı yani yalnız kendi memleketlerine ait ta- rihi vak'aları yazmak veyahut .basit halk tabirlerini kullan- maktan ibaret sanan muharrirlerle alay ederler. Ona göre: “Her halkın sırf kendine mahsus düşünce ve duygu şekilleri, bir sürü âdetleri, itikatları ve alışkanlıkları vardır. İklim, i- dare şekli, din her halka hususi bir çehre verir. Bu hususi fizyonomi, az veya çok, şiirde kendini belli.,, etmelidir. Dünyayı görüş tarzına, nazari fikirlerine bakarak Puş- kin'e diyalektik'tir, diyemeyiz.. Fakat, o, realist sanatkâr- dehâsile mevzularını işlerken birçok diyalektik etüd örnekle- ri de göstermiştir. Puşkin insan psikolojisine hiçbir zaman şematik ve ba-