Hey Ay . okonomi siyasetinin en yüksek gayesi olduğuna itiraz edil- mektedir. Ekonominin hâkimiyeti denilen şeyin ortadan kaldırıl- ması isteniyor, hakikaten de siyasetin hâkimiyeti geniş mik- yasta onun yerine geçmiş ve geçmektedir. Yabancı ekono- milerin yardımiyle tahakkuk eden daha ucuz ihtiyaç temini münhasıran veya bilhassa “kendi tarla,, mızdan gelen bir ih- tiyaç temini tercih olunuyor; beynelmilel istihsal bölümün- den çıkan siyasi ve sosyal neviden tehlikelere işaret olunu- yor. Devletler artık yalnız “zirai memleket,, yahut yalnız “sanayici memleket,, kalmak istemiyorlar. Bilâkis milli eko- nomilerin tek taraflı bünyesini, meşhur otarşi idealini imkân dairesinde tahakkuk ettirebilmek için değiştirmeğe gayret ediyorlar. Böylece bir taraftan Almanya gibi bir sanayi memleketinde, ve hattâ İngilterede tekrar Zziraileşmeğe doğru temayüller müşahede edildiği gibi, öte taraftan da birçok “ziraatçi memleket,, lerin - ve bunların arasında yeni Türkiyenin - milli bir sanayiin tesisini ve inkişafını istedik- leri görülmektedir. Şüphesiz, yerli iptidai maddelerin ras- yonel bir tarzda işlenmesi için lâzım olan tabii mutalar bir- çok memleketlerde mevcuttur ve bu suretle de - kendilerini, eski sanayi memleketlerin haiz oldukları tarihi tekaddümü temin edecek surette himaye etmek şartiyle ekonomik bakım- dan yaşamağa muktedir yerli osanayileri inkişaf ettirmek mümkündür. Fakatımilli sanayiin tesirinin tabii şartların müsait olmaması yüzünden ekonomik bakımdan meşru ol- madığı haller de mevcuttur. Bittabi, sanayi memleketleri- nin tekrar ziraileşme temayülleri hakkında da ayni mülâha- zalar doğrudur. Bazan da bütün bu hallerde beynelmilel is- tihsal bölümünden çıkan ekonomik faydaların az veya çok bir kısmından ve bu faydaları veren beynelmile mübadeleler- den şuurlu olarak ve bazan da hatalı ekonomik fikirlere sap- lanılarak vazgeçilmektedir. 11 — Cihan ekonomisine karşı alınan esas durumdaki bu değişiklikler kendilerini beynelmilel münasebetlerin bü-