“çürük muş gi- âli gibi p sayıl- lâpları, p sayıl- yoruz.,, Musiki: Kompozitör Hasan Ferid Alnarla Bir Saat Sanat hayatımız meselelerle doludur. Çünkü bugünkü Türk topluluğu, dünya tarihinin nadir kaydettiği süratte ve şiddette bir istihalenin en buhranlı anlarını yaşamakta- dır. Kıtadan kıtaya, bir medeniyetten ötekine geçişin sebe- biyet verdiği sarsıntıların ve yıkıntıların akislerini her an içi- mizde, yanımızda, etrafımızda duyarak yaşıyoruz. Fakat bu istihalenin baş döndürücü sürati, bizi, hayatımıza getir- diği sayısız ve her biri ötekinden daha ehemmiyetli mesele- ler üzerinde durmak ve düşünmekten alıkoymamalıdır. Bir âlemden çıkarak diğerine girerken, bütün kıymet ölçülerimizin de kökten değişikliklere uğraması bir zaruret- ti. Sosyal hayatın tecelli ettiği her saha gibi sanatımızda da dünkü ve bugünkü kaidelerin ve ölçülerin çarpışmasından doğan bir anarşiye şahit olmaktayız. İnkılâb ne kadar hızlı yürürse yürüsün, bütün bir cemiyetin asırlık telâkki, zevk ve itiyatlarını elbette ki bir hamlede söküp atmıya muvaffak olamaz. Koğulan eski, getirilen yeniye sahayı adım adım müdafaa etmeden terkedecek değildir. Ruhumuz, şuurumuz ve şuuraltımız bu çarpışmanın uğultuları içindedir. Edebiyatımızın, bugün, ne kadar çok halledilmemiş me- seleleri olduğunu, bu mevzua tahsis ettiğim kitapta anlatma- ga çalışmıştım. Mazide köklü bir am'anesi olmiyan plâstik sanatlarımız, boş bir arazide yerleşmek mevkiinde olduğu için, nisbeten asude bir vaziyettedir. Ya musikimiz? Cemi- yet hayatında, hiç şüphesiz, edebiyata nazaran köklerini da-