Her Ay yaptıklarını değil, Fakat ne aradıklarını etüd etmek gerek- Tabir “Sinan kendi meşhur söziyle bizzat, bu hususta gidile- cek yolu göstermektedir: 60 yaşlarında iken inşa ettiği Sü- leymaniye için: “Kalfalık,, Şehzadebaşı camii için “çıraklık eşerimdir!,, demiş ve ancak, inşası esnasında 70 yaşını aş- miş bulunduğu Edirnedeki Selimiye camisi için: “Ustalık ese- rimdir!,, hükmünü vermiştir. Birkaç defa Ankaraya gelmiş olan profesörün, şehrimiz ve onun inşalarındaki sanat istikametleri hakkında da fikri- ni öğrenmek istedik. Bize dedi ki: -—— Umumi olarak evvelâ şunu söyliyeyim ki, Ankarayı İstanbula tercih ederim. Arasıra Ankarada geçirdiğim gün- lerde, eski kısmı üzerindeki iki kayası ile son derece karakte- yistik görünüşü, etrafındaki sıra dağlarının erkekçe şer- hatleri, gök yüzünün berraklığı ve havasının keskin tazeli- ği ile bu şehir, son derece hoşuma gitmekte ve beni teshir et- mektedir. İşte bu birlikte görünüş de bir nevi mimari inti- baıdır. Fakat, hususi olarak Ankaranın mimarisi hakkın- daki düşüncelerimi söylemek lâzım gelirse derim ki, şehrin eski kısmı ile yenisi arasında şimdilik bir tezad göze çarp- makta, bu da, tayyare ile şehrin üzerinde büyük bir kavis yaparak uçulduğu vakit büsbütün kendini göstermektedir. Böyle bir kuşbakışı esnasında, şehrin yeni kısmına nisbet- le çok küçük olan eski Ankara yenisinden daha ziyade göze görünüyor. Yenişehir bir sis bulutu içine bürünmüş gibidir. Bu şimdilik son derece berrak ve temiz olan havaya ve umu- miyet itibariyle, şehrin tekmil iklim vaziyetine yakışan mo- dern bir üslübun henüz bulunamamış olmasından ileri gel- mektedir. “Teferruata ait noktalar üzerinde durup tenkide giriş- mek istemem. Çünkü bütün mimari kritik bakımından ya- pılacak münakaşalardan çok daha evvel, bu kadar büyük bir enerji ile az bir zamanda kurulmuş modern bir şehir karşı- sında duyulan hayranlığı ifade etmek lâzımdır. Bundan baş- ka şunu da söyliyeyim ki bu yeni şehir, henüz, tam Çerçevesi-