r. Türk- teşkilâtı mal et- vakit de irsin her sahsiyeti i lisanla lar milli lar. Ben ya seya- erver ol- erelerde, çinilerde k, göste- uda eski rdim. Bu zıyorum. kendimi bunun İ- ederi ay- Edebiyat ve Sanat 123 niyle taklit etmemek için düşüncemi değiştirdim. Masama oturdum, Eserimin tebyizinden artan şu boş deftere gelişi güzel bu satırları yazdım. Şimdi kalem elimde düşünüyorum. İşte yine haberim olmadan bir mukallit oldum; ilk ak saçın intibalarını yazmağa kalktım. İlk ak saç... Hissetmiyeyim. Düşüneyim haydi: Demek ihtiyarlığa doğru dönüyorum? — Ne yapmalıyım? Hiç... Ne yapabilirim? Fakat artık evlenmeliyim. Evet evlenmeliyim. Daha ne bekliyorum? Evet “daha ne bekliyorum?,, kendi kendimle konuşur- ken bu suale ne cevap vermeli? Şimdiye kadar bunu hic düşünmedim mi? Hayır. Hâlâ kalbimde birçok heyecan var. Sanıyorum ki evlenirsem bitivereceğim. Fakat nasıl olsa bir gün evlenmiyecek miyim? “Herkes gibi...,, Ah herkes gibi... Herkese benzememek insan için ne güç! Tabii ben de ken- dimden evvel gelenleri taklit edeceğim. Onlar gibi nişanla- nacağım. Onlar gibi güvey gireceğim. Onlar gibi çocuklarım olacak. Onlar gibi aile sahibi bir baba olacağım. Onlar gibi ihtiyarlıyacağım, onlar gibi, heyhat... Onlar gibi öleceğim. Şu yazdığım sayfaya ziyası ateşten bir müstatil şeklinde akseden güneşin altında yeni ne var? Hiç... Evet ben de herkes gibi evleneceğim. Beş bin sene evvel yine bu güneşin altında tekrarlanan bir Finlând meselesini hatırlıyorum: “Hayat yalnızken pek kederlidir. İnsan çift oldu mu bu hayat daha lâtif olur. Üçleşince hayat pek tatlı- dır.,, Ben, artık bu “yalnizlık,, tan kurtulmalıyım. Ömer Seyfeddin TASHİH — 31 inci sayıfanın aşağısındaki (1) not Da- renzo du Medici değil, LORENZO dei MEDİCİ'dir. 4