34 Her Ay zayıf tarafını görerek onları istismar edebilmelidir. Halk zevahire ve gösterişe mütemayildir. Binaenaleyh hükümdar gösteriş ve debdebeye çok ehemmiyet vermelidir. Hükümdar bilmelidir ki, halk hükümdarı alkışlıyorsa, bu alkışın yarısı da hükümdarın sarayına ve her zaman arkasından giden avenesine aittir. Hükümdar, halkin büyüğe ve kuvvetliye karşı beslediği insiyakı, muhabbet ve hürmet hissini takviye edebilmeli ve her zaman pessimist olmalıdır. Çünkü halk hükümdarı her zaman kuvvetli görmek ister. Çünkü halk hükümdarları kendinden çok üstün göreceği için, hüküm- dar sukut etmemiye dikkat etmelidir... Bazan hükümdarın ufak bir hareketi halkı büyük bir inkisara duçar edebilir. Hü- kümdar hususi hayatında titiz olmalıdır. Makiyavelin hususiyetlerinden bir diğeri de dinin, ve bilhassa hıristiyanlık dininin aleyhinde olmasıdır... Ona göre hayatta muvaffak olmak için amansız bir mücadele lâzım- dır. Halbuki din insanlara merhameet ve fazilet gibi kelime- lerle ekseriya rehavet ve miskinlik aşılar. Din fikrine bağlı olan insan amansız mücadelelere atılacak kadar enerjik ola- maz. O kiymetli şeylerin büyük güçlüklerle elde edilip, bü- yük zorluklarla muhafaza edildiğini her zaman hatırda tu; tulacak bir düstur olarak bilinmelidir der. Binaenaleyh hü- kümdar, halkı mistik kuvvetlerle bağlamalıdır. Fakat mis- tik bir idare tekâmülün düşmanıdır... Vait ve oyalama siyaseti halkı mistisizme sürüklediği kadar devleti de mistik yapar. Hükümdar hakikatte, huzur ve sukünu manevi telkinat ile değil, kitlelerin menfaatlerini düşünmek suretile temin etmelidir. Makiyavelin bariz hususiyetlerinden biri de militarist ve hususile emperyalist oluşudur. Bundan şu çıkıyor ki: Ma- kiyavel inkılâpçı değildir. Düşüncelerile zamanın içtimai müesseselerini tenkit tmemiş, bilâkis onları muhafaza ve takviye etmiye çalışmıştır. Bir milletin diğer bir millet aley- hine olarak kendi refah ve servetini çoğaltmak için harp ve bu yüzden sulhu ihlâl etmesi inkılâp fikri ile izah edile- mez. Bunun izahı ancak barbarlık ve irtica ile mümkündür.