Felsefe, Ruhiyat, İçtimaiyat 33 batıla mutekit bir kadındı (1), ve Çarı böyle bir karar itti- hazına icbar ederken kendisi tamamiyle Raspudin gibi zeki ve dejenere bir papazın avucundaydı. Görülüyor ki milletin bütün mukadderatını kendi ira- desine, ve bunun bütün mesuliyetini kendi omuzlarına alan bir hükümdar (mutlak monarşi) vereceği kararlarda tama- miyle serbest ve çok dikkatli olmalıdır. Makiyavel bilhassa bu noktada musirdir. Büyük Türk filozofu Yusuf Has Hacib'te Kudatko Bilikin bir yerinde: “Hükümdar aslan gibi cesur, baykuş gibi uykusuz, tilki gibi kurnaz, kartal gibi dürbin olmalıdır,, der. Filhakika Makiyavelin yarattığı hükümdar, takip ede- ceği siyasette umumi menfaat gibi ahlâki bir mülâhaza ile hareket ediyor. Fakat bunu sadece kendisi tarafından sadir olan bir hâ- kimiyet muamelesi şeklinde kabul etmektedir. Ona göre va- tan bir çiftlik, millet bu çiftliğin sâkinleri, kendisi de bu çift- liğin mutlak mutasarrıfı. Lâkin çiftliğin ve sekenesinin menfa- atleri için çalışan bir mutasarrıf. Binaenaleyh kendisi, kendi hâkimiyetinin matufu olan bu çiftlik üzerinde onu ahere devir ve temlik etmemek şartile her güna tasarrufta serbesttir. Tâ ki umumi menfaat fikrinin arkasından gelen hâkimiyet muhafaza edilebilsin. Makiyavel eserinde halk ile hemen hemen hiç alâkadar olmamıştır. Sadece hükümdara hususi bir karakter ve enerji vermiye çalışmıştır. Ona göre hükümdar hareketinde muvaf- fak olmak için elindeki bütün kuvvetleri meşru bir vasıta olarak kullanmalı ve hükümdarın bu hareketlerini firenli- yecek harici hiçbir kuvvet mevcut olmamalıdır. Hükümdarın iradesi milletin iradesi olduğu için, hükümdar burada muh- tariyetini her ne bahasına olursa olsun, muhafaza edebilmeli ve bunun için o büyük bir aktör olmalıdır. Karşısındakilerin (4) “Eski Rus rejimi ve Bolşevik inklâbı, Baron Boris Nolde'den tercüme eden Menemenli zade Ethem.