Edebiyat ve Sanat 99 heyecan buriyetini duyması ona pek acı geldi. Gogol'ün oturduğu o- . Nihayet danın bulunduğu ev çok kalabalıktı. Annesine yazdığı mek- tupta, Gogol, evini ve odasını şöyle anlatır: araba- | “Oturduğum evde iki erkek, bir kadın terzi, bir ayakka- bıcı, bir çorapçı, bir lehimci, bir boyacı ve tabelâcı, bir pastacı ve şekerci, nihayet bir de ebe var. Böyle bir evin hayal su- | her odasının kapısında bir sürü yazılı tabelânın bulun- masını, tabii, tuhaf görmezsin! Si Gogol Petersburg'un hayat pahalılığından da şikâyetçi 2 idi. Mektubunun bir başka yerinde buna ait şunları yazı- lı, o basit yordü: “Buradaki yaşayışımız bir domuz yaşayışından farksız- dır. Günde ancak bir defa çorba ve lâpa yiyebiliyoruz. Her şey müthiş pahalıdır. Yalnız su ve odün için ayda seksen ruble vermek mecburiyetindeyim... Burada ordum..,, patates tane ile satılıyor.,, ıriyetinde Gogol'ün evinden getirdiği paralar çabuk tükendi. Yine rTkedeme- “iyi kalbli anacığı,, na baş vurdu. Bütün didinmelerine rTağ- bir fayda men bir türlü iş bulamıyordu. Nihayet aktör olmağa karar ierkezin verdi. İmtihana girdi. Fakat Gogol'ün realist hareketleri, oluyordu. İğ okuyuşlarındaki sadelik, sun'i hareketlere alışmış olan ti- emrola İ yatro idarecilerinin hoşuna gitmedi. Bu suretle aktör olmak v ümitleri de suya düştü. İmkânsızlık içinde kalan “taşralı ta- lebe,, en sonunda bahtını edebiyat yolunda denemeğe karar ışka mek- verdi. Hasan Âli EDİZ r ın ruhun-