receği en ırılır, ay- ienacatını arçalanır. ıpayalnız İsane ha- ır Yalnız lâ, orfik sisi, yeni efsanevi sinin en let kalır: memiş bir , ve ihti- an top- leri, mavi hâlâ o, e- rtık uya- onu da, de, kıs- rlar. Söz- r: Şuuru nür sürer, ıştur, yal- musikile- ilileri ilk ıma artık takat 0 yon, genç- onun gü- arır, Vak- benzer bi dolaşır, maskara gezmez. Edebiyat ve Sanat 87 Hiç bir canlı mahlük onu artık düşünmez. Adı silinmiş ve bütün güzelliği unutulmuştur. Ve günün birinde, sefaletini barındıran fakir marangoz evinin çatı altı gözünde usulca ya- tp ölünce, bu sessiz sukut, son baharda süzüle süzüle yere inen tereddütlü kopuk yaprak kadar, alman dünyasında ses çıkarmaz. Zincirler paçavralar içinde onu mezara götürür- ler, yazılı kâğıtlarının binlercesi yok edilir, yahut ihmal ve tesibin elinde tozlanır, ve yıllarca kütüphanelerde pinek- ler. Nurlular kafilesinin bu en sonuncusunun, bu en temizi- nin kahramanı Mesaj'ı bütün bir nesil için, okunmaz ve ka- bul edilmez. Arzın koynunda duran bir Yunan heykeli gibi, Hölder- lin ruhi timsali de, unutma enkazında, yıllarca ve yıllarca gizli kalır. Fakat sevgi dolu bir emek nasıl heykelin kırık gövdesini karanlıktan kazar çıkarırsa, yeni bir nesil de, bu mermerden delikanlı timsalinin tahrip olunmaz temizliğini haşiyetle hisseder. Güzel ölçüler içinde, Alman grakliğinin son epheb'i, güzel başını tekrar kaldırır. Heyecan, vaktiyle olduğu gibi, bugün de, onun terennüm eden dudaklarında çiçeklenir. Onun müjdelediği bütün ilk baharlar da, gene o- nun biricik simasında edebileşir: Ve nurlaşmış insanın şua saçan alniyle, o, karanlıkta, esrar dolu bir yürttan gelir gibi, tekrar zamanımıza geri gelir. Alman dünyasının en ilâhi şa- iri, ölümünden elli yıl sonra, tekrar yeniden keşfolunur. Stefan ZWEİG