7 Mart 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 115

an ibaret ım. j ıştık. Çıp- iği küçük Yakın s0- havalarını tırıyordu. oğruldum. eyicilerine il ile may- hazırlanı- ılaklarım de hassas - Kolları ere ayağa ar şımar- sından an- em - bana ıların inti- tında elile Edebiyat ve Sanat 117 Geçim hususunda sıkıntı çektiği, üstünün perişanlığın- dan belli idi. Yüzünün trelerini kaplıyan sefalet soluğunda, mahrumiyetli bir ömrün tarihini okumak mümkündü. Ba- na “Monte Gasino,, taraflarından geldiğini söylemişti. Fakat maymunun nereden geldiğini bir türlü öğrenememiştim. Böylece fıkara mahallelerini dolaştığım sıralarda va- kit vakit ona rastlardım. Ve azıcık müsait vaktim olunca onu durdurur, bir iki hava çaldırırdım. Çünkü bu tarzdaki hareketimden memnun kaldığını hissediyordum. Günün birinde herhangi bir köpekle dost olmak ihtimaline binaen her zaman cebimde taşıdığım bir kaç nın bütün marifeti, lâternanın üzerinde büzülüp oturmaktan damın derin bir sukutu o hayale uğramasına rağmen, çok samimi ve dostane idi. Filhakika ihtiyar, may- muna enufak bir hareket bile öğretmeğe muvaffak olamadığını bana yana yakıla anlatmıştı ve bu yüzden hayva- nn bütün marifeti, lâternanın üzerinden büzülüp oturmaktan nin bütün marifeti, lâternanın üzerinebüzülüp oturmaktan ibaretti. Yüzü, bütün hayvanlarınki gibi mahzun ve dalgın- anın kolu- a (Güesto | u, evvelce $ iyi bildi- n belki en Welini büyük bir emniyetle avucumun içine kor, nüvazişlerimi Mdalgın bir eda ile kabul ederdi. Şekerlemelere bayılırdı, Kav- ızamda â- bakıyordu. âmını iade dı, daima uzakları düşünüyor gibi bir hali vardı. Daldığı hül- yalardan arasıra uyanıyor ve gözlerini açıp etrafında top- lanan ve ikide bir kırmızı fıstanından dışarıya sarkan kuy- ruğunu çekmeğe teşebbüs eden sokak çocuklarına ters ters bakıyordu. Bana karşı daima sevimli davranırdı: Buruşuk tulmuş badem, onca dünyanın en nefis bir yemişi idi. Bu suretle sonbahar geçti, kötü günler yaklaşmağa baş- Miladı. Zenginler kış tuvaletlerile meşgul olurken, beri tarafta Mikaralar soğuktan titreşiyorlardı, Eldivenli eller, küçük bir Weadaka vermek için kürklü ceplerinden yahut sicak manşu- lardan ayrılmakta zorluk çekiyordu. Buna mukabil zavallı kak sakinleri arasında hayat mücadelesi ümitsiz bir şekil Meliyordu; Apartımanların sımsıkı kapalı duran pencerelerine ie keza enkei ea Di EEE ğe esiri Ez 1 ein İY E