38 Her Ay ki Osmanlı müellifleri tarafından da cerhedilmektedir: Bu klâsik rivayeti cerheden en mühim Osmanlı müellifi, (Tev- kii Mehmet Paşa)dır; bu zatin rivayetine atfettiğim ehem- miyetin sebebini kendisinin şahsiyetinde gösterebilirim: Bir kere (Tevkii Mehmet Paşa) ilk Osmanlı müverrihlerinden olduğu gibi, Hicretin 882 ve Milâdın 1477 tarihinden Hicri 886 ve Milâdi 1481 tarihine kadar dört sene (Fatih)in sad- râzamlığında bulunmuş, 884 tarihinde bitirdiği küçük bir eseri sadareti zamanında yazmış ve bu itibarla Osmanlı en- sabı hakkında en fazla malümat alabilecek bir vaziyette bu- lunmuştur. Fazla olarak Anadolu Türküdür ve (Mevlâna) sülâlesinden olmak itibariyle münevver bir aile muhitinde yetişmiştir. Bu zatin yegâne eseri, “Ayasofya,, kütüphane- sinde 3204 numarada mukayyed, küçük ve yazma bir risa- ledir. İki cüz'e ayrılan bu risalenin birinci cüzü Osmanlı ensabına ve ikinci cüz'ü de (Fatih) devrinin tarihine ait- tir. Bizi alâkadar eden birinci cüz'ün ismi “Risaletün Bil- arabiyye fi tevarihüsselâtini el Osmaniye,, şeklindedir. Müellif, kendi hüviyetinden ancak ikinci risalenin yedinci yaprağının ilk sayıfasında, Arnavutluk fütuhatının man- zum bir tarihini dercederken bahsetmekte ve künyesini (Mehmet bin el'Arif eV'Tevkii) şeklinde kaydetmektedir: Sa- yıfanın kenarına ve bu satırın hizasına müellifin hüviyetini daha fazla tavzih için “Paşa,, kelimesi de ilâve edilmiştir.. (Fatih)in bu münevver sadrâzamı, Osmanlı nesebi hakkın- da verdiği izahatta (Osman Gazi)den itibaren olan nesille- ri şu isimlerle tesbit ediyor: “Osman - Ertuğrul - Gündüz Alp - Gök Alp - Sarkok Alp - Kabak Alp,,! Bu şecerede, demin bahsettiğim klâsik neseble müşte- rek olan yalnız bir tek isim vardır ve o da (Ertuğrul) is- minden ibarettir! (Ertuğrul)un babası klâsik nesebde (Sü- leyman Şah) olduğu halde Fatihin sadrâzamına hazaran (Gündüz Alp)tir! Bunun babası birinde (Kaya Alp), öte- kinde (Gök Alp), onun da babası birinde (Kızıl Boğa), öte- kinde (Sarkok Alpj)tir!