96 Her Ay temsil ettiği piyeslerde Gogol hem aktör, hem rejisör, hem de dekoratördü; piyeslerin komik rollerini bilhassa büyük bir kabiliyetle oynardı. Gogol'ün oyunu alelâde bir taklit değil- di. Bu oyunlarda geniş ölcüde realist bir yaratıcılık da göze çarpıyordu. Gogol'ün aktörlük kabiliyeti hakkında bir arkadaşı şun- ları anlatır: “Bir gün sınıfta oturuyorduk. Ansızın içeriye sarsak bir ihtiyar girdi. Sırtında gocuk, başında deriden bir şap- ka vardı. Çizmeleri çamur içinde idi. İhtiyar sopasına dayana dayana kendisini güç belâ sandalyelerden biri- ne bıraktı. Öksürmeğe, Oo tıksırmağa başladı. Nihayet bu öksürük öyle bir hal aldı ki, herkes ihtiyarın ölmek üzere olduğuna kanaat getirdi. Fakat birdenbire, bek- lenmiyen bir jest, bize ihtiyar rolündeki Gogol'ü tanıttı.,, Aktörlük sanati her şeyden önce büyük ve hakiki bir re- alizm ister. Bu realizmin yaratılabilmesi içinde kuvvetli bir müşahede kabiliyetine ihtiyaç vardır. Gogol'de görmek sanati âdeta bir alışkanlık haline gelmişti. Gogol fırsat bul- dukça şehre iner, şehrin pazarlarında dolaşır, satıcılarla ya- renlik eder, köşeyi bucağı gözden geçirir, pazara gelen köy- lülerle tanışır, onlarla ahbaplık ederdi. Gogol'ün buradaki müşahedeleri ona edebi yaratıcılığı için büyük bir malzeme verdi. Babasının ölümü Gogol, ayni yaştaki arkadaşlarından da- ha çabuk inkişaf ediyordu. İçinde yaşadı- gı hayat şartlarına tenkitkâr bir gözle bakmasını çabuk öğ- renmişti. Nejin şehrinin ve ora derebeylerinin dar ve mah- dut yaşayışlarını tetkik ederken kendi önünde de buna ben- zer monoton bir yaşayış tarzı durduğunu düşünerek şiddetle üzülmeğe başladı. İşte bu andan itibaren Gogol'de istikbal kayguları başgösterdi. 1825 senesinde babası ölünce bu kay-