108 Her Ay tör bu uzaklıkları tanımaz. Şairin ona uzattığı ışık sayesin- de, o insan ruhunun, kendi ruhunun, keşfedilmemiş uçu- rumlarına eğilir ve orada harikalı değişmesini tamamlıyarak, elleri gözleri ve ağzı mucizelerle dolu olarak meydana çıkar. O ayni zamanda sanatkâr ve sanat eseridir. Realite ile hayal arasında yer almıştır. Ve ayaklarının her biri, bu iki sahadan biri üzerindedir. Aktörün kendi kendine telkin kud- reti'o kadar büyüktür ki yalnız dahili ove ruhi değişmelere değil, ayni zamanda hiç bir vasıtaya müracaat etmeden ha- rici ve fizik değişmelere de ulaşabilir. Tıpkı, basit insaflar arasında muhayyile kuvvetiyle İsanın hayatını taşıyan bir adamın elllerinde ve ayaklarında yaralar açılması nevinden mucizelere rastlandığı gibi. Aktörün, yüzünün, tabiatinin, duruşunun, bütün mev- cudiyetinin manzarasını değiştirerek, uzak ve muhayyile e- seri bir mukadderat vesilesiyle, bizzat ağlıyabileceğini ve ağlatabileceğini söylerken Shakespeare de bunu kastetmek- tedir. Max Reinhardt