eleleri İran- amla- ebiya- EGE) Ahmet gibi . gibi 3lmilel her- lir. Bu Nurlular kafilesi ve Hölderlin Yazan: Stefan Zweig Tercüme eden: Hasan CEMİL Yeni, on dokuzuncu asır kendi gençliğini sevmez. Ya- nan bir nesil meydana gelir: Ve Avrupanın gevsemiş bucak- larından, ayni zamanda bütün rüzgâr istikametlerinden,. yeni hürriyetin sabah kızıllığına doğru, ateşli ve cesur, atılır. İh- tülâlin fanfarı bu delikanlıları uyandırdı, ruhun gufranlı bir ilkbaharı, yeni bir imanlılık onların ruhlarını tutuşturdu. Yir- mi üç yaşında bir delikanlı, Camille Desmolins, o biricik cür- etli jesti ile Bastille'i parçalayalıdan, oğlanlık çağına has in- ce endamlı Arras'lı avukat, Robespiere, fermanlarının teha- cümü önünde' kralları titreteliden, Korsika'lı küçük mülâzım Bonapart, kılıcile Avrupaya keyfince hudutlar çizeliden ve dünyanın en güzel tacını maceralı ellerile yakalayalıdanberi, gayri mümkün yakına gelmis ve arzın kudret ve güzelliği her cesura ganimet olmuş gibi görünür. Bu çalan onun saatidir, Gençliğin saati! İlkbahar yağmurundan sonra ilk taze yeşil gibi, aydın, mü- teheyyiç delikanlıların bu kahramani tohumu birdenbire ye- şerir. Bütün memleketlerde bunlar, bakışları yıldızlarda, ayni zamanda yükselirler, ve yeni asrın eşiğinden sanki asıl kendi ülkelerine hücum ederler, Onlar öyle hissederler ki On seki- zinci Asır ihtiyarlara ve hekimlere, Voltaire ve Rousseau'ya, Leibnitz ve Kant'a Haydn ve Wieland'a yavaşlara ve sabırlı- ara, büyüklere ve âlimlere aittir: Şimdi fakat gençliğin ve cüretin mevsimidir, ihtirasın ve sabırsızlığın mevsimi. Gök- lere atılan bir dalga, kudretli, ve zorlu, şişer, kabarır, ve yük- selir: Avrupa Rönesans günlerindenberi ruhun bundan da- ha temiz bir kabarmasına şahit olmamış, bundan daha güzel bir nesil görmemiştir.