40 Her Ay 1567 tarihlerinde telif edilmiş “Efsahüttevarih,, o isminde müellifi meçhül bir tarihe göre, Osmanın babası (Ertuğrul) değil, (Davud) isminde biridir! Hele Arap müelliflerinin kaydettikleri onesebler büsbü- tün başkadır: Bize bu hususta malümat veren eski Arap müellifi, Hicretin 845 ve Milâdın 1441 tarihinde, yani İstan- bulun fethinden on iki söne evvel vefat etmiş olan Mısırlı (Nakiddin Ahmet Elmakrizi) dir. Hicri Dokuzuncu asrın en müdekkik ve en meşhur Arap müverrihi olan bu eski mü- elifin “Kitabissülükülmarifetün düvelilmülük,, isminde- ki büyük vakayinamesinin “Ayasofya, kütüphanesinde 8872 numarada mukayyed dördüncü cildinin 840 senesi vu- kuatı başında muhtelif memleketlerin hükümdarları sa- yılırken (İkinci Mumad) ın ismiyle nesebi şöyle izah edilir: “Murad Bey - Mehmet Kirişçi - Bayezit İlderm - Mu- rad - Orhan - Erdun Ali - Osman - Selman - Osman”! , (Makrizi)nin bu izahına göre, (Orhan Gazi) bizim bildiğimiz gibi (Osman)ın oğlu değil, torunudur ve kendi babasının ismi de (Erdün Ali)dir! Fazla olarak (Osman)ın babası da (Ertuğrul) değil, (Seltan), (Siltan) yahut (Sul- tan isminde biridir! Fakat ayni zamanda Mısırlı müverrih bu silsilede gördüğümüz iki (Osman)dan (Orhan)ın de- desi görülen ikinci (Osman)ı değil, (Selmen'in babası gö- rülen birinci (Osman)ı bizim bildiğimiz (Osman Gazi) şeklinde göstermektedir! Burada görülen (Erdün Ali) şeklinin (Ertuğrul) keli- mesinden muharref ve her iki (Osman)ın da bir (Osman) dan galat olmak ihtimali varsa da, diğer bir Arap müver- rihinin, yani Hicretin Dokuzuncu asrında yaşayan (İbni Hacerilüsklâni nin “Veliyeddin efendi Kütüphanesinde 2340 numarada mukayyed “İnbaülgsumr Bienbailümr” ismindeki eserinin birinci cildinin 139 uncu yaprağında (Orhan Gazi)nin babası (Erdün) isminde bir kimse görün- mesine ve ayni eserin 220 nci yaprağında da ayni şahsiye- te yalnız (Ali) isminin izafe edilmiş olmasına ve fazla ola- rak bu iki Arap müverrihinin biribirini mehaz ittihaz etme-