7 Mart 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 31

7 Mart 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

serbest 1ale ka- ılmanın kınmak at doğ- :meldir. ihtiya- cmıştır. » dünya hi ilim ve bütün i kendi österir- le çalı- avaları- ükselt- FE, önce Felsefe, Ruhiyat, İçtimaiyat de meharet, bu uzuvları insan elinin çevikliğine, kudretine, tenevvü kabiliyetine vardırmaktan çok uzaktır. Bu mahlük- lar, istidatlarını, sanat kabiliyetlerini göstermiyor değil- ler. Kulübeler ve yuvalar yapmakta, iş görmektedirler. Lâ- kin kullandıkları vasıtalar - gaga veya ağız -, on parmağımı- zın gördüğü işi göremezler. Çünkü onların yapacağı iş mu- ayyendir. Dört elli (guadrumanes) hayvanlara gelince: Bunlar tabiatin verdiği istidadı körletmişlerdir, denilebilir. Yerde yürümek, daldan dala sıçramak icin dört elini de ge- lişi güzel kullandığından, taşıyan ayaklarla çalışan ellerin temin ettiği ihtisastan faydalanamamışlardır. Maddi kabili- yetleri sayesinde şaşırtan canbazlıklar yapan bu hayvanlar, bütün maharetlerini boş ve gayesiz sıçramalarla israf eder- ler, Arka ayakları üstünde durmakla ağırlaşan, çeviklikle- rinden kaybeden insan, serbest elleriyle tahtaları oymak ve kullanmak üzere ağaçlara asılmaktan vazgeçiyor. Hiç şüp- hesiz ki insan, yaşayanlar içinde eşyanın tesirinde kalacağı yerde, onları tesiri altında bulunduran, ihtiyacı için kullanan yegâne varlıktır. İnsan elinin maddeye müessir olmağa baş- ladığı andan itibaren eşya ile insan arasında mücadeleye ben- zer bir temas başlar. İnsan zekâsı da bu temas neticesinde teşekkül ve inkişaf etmiştir. Eşyanın ataletine ve mukave- metine insan elinin faaliyeti ve zekâsının kıvraklığı cevap ve- rir, Bir tarafta tedafüi vaziyet, öbür tarafta hareket ve te- cessüs, Bu duello, insan zekâsının tarihini baştan başa işgal eder. Ağacı oyan, toprağı yoğuran, taşı işliyen insan, tabi- atin eserini kendi ihtiyacı için düzeltir ve güzelleştirir. Ba- zan kendisini tecessüse, yalnız bilmek arzusuna kaptırdığı anlar olur. Lâkin bu tecessüs hali, tekâmül etmiş bir hal- dir. İnsan ilk ve tabii halinde realiteyi kendi ihtiyacı ve men- faati için düzeltir. Çömlekçinin parmakları arasında dö- nen lüleci çamuru, çömlekçiye bir şeklin kalitesini, tanıtabi- lir. Lâkin ilk hareket, tesadüfi bir hareketten başka bir sey değildir, mesut bir fiilin tekerrürü iledir ki, irade işlemiye, tercih belirmeye başlar. Kısacası bize bilgiyi ve zevki, ilmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: