50 Her Ay göstermektedir. Esasen (Osman) ve (Orhan) beylerin de- nizeiliklerini kabul etmemek, klâsik Osmanlı hurafatındaki sal masallarını olduğu gibi kabul etmek, yani (Kadı Fa- zıl) ın: Rumeliye geçmişiz biz bir iki sal'ile Himmeti mürdan ile gaipden irsal ile. ve “Mevlüt,, nâzımı (Süleyman dede) nin de şehzade (Süleyman) paşaya hitaben söylediği: Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın, Yakasın Rumelinin desti himmet. ile almışsın! Gibi mısralarını tarihi birer vesika saymak ve netice itibariyle tarihte tenkit usullerinin bu kadar ilerlemiş oldu- ğu bir asırda gülünç olmak demektir. Her halde ilk Osmanlıların denizcilik ananesini “Düs- turname,, bile teyit etmektedir; 82 inci sayıfada (Orhan Gazi) devrine ait tafsilât içinde görülen: Lâpsekide yaptılar ulu gemi Mısraı bize Gelibolunun tam (karşısında inşa edilmiş büyük bir donanma ananesi nakledilmekte olduğu gibi, 85 üncü sayıfada (Şehzade Süleyman paşa) nın oğul arından (Melik Nasir) hakkında: Ol Melik bey hem Melik Nasir meğer Garkolur deryaya kılübün sefer Beytiyle gene (Orhan) devrine âit bir deniz seferinden ve amirallik yahut kaptanlık eden bir Osman oğlunun battı- &ndan bahsetmektedir. Fazla olarak, (Pahimares), (Nikefor Gregorası, ve Sa- ire gibi muhtelif Bizans müverrihleri Türklerin bu devirler- de İstanbul adalariyle Sakız, Sisam, Limni, Midilli ve Kiklât