a ag el a e a 70 Her Ay mektebinde “hoca,, nın, evde “koca,, nın sopasını yiyerek ya- şıyan.. el havanı, dikiş veya kuluçka makinesi, dedikodu ö- güten kahve degirmeni ve ilh ve ilh... “misillü,, ev eşyasın- dan madut maddeten ve manen zavallı bir “kafes kuşu,, idi. Zamane gençleri bu kuştan artık usansalar haklıydılar. Bu gibilere verilecek öğüt Şu olabilirdi: “Delikanlılar! bu kadını beğenmiyorsunuz. Amenna! Fakat kabadayılık, göklere çıkıp kadın aramakta değil, kadını umumi hayatta erkekle müsavi iş sahibi edip insanlaştırmaktadır.,, Halbuki, babaç Edebiyatı Cedideci: “Sevgilin için bir yuva yap,, kâfidir, diyor. *“Yuva,, malüâm ya, kuş'lara mah- sus bir mekândır. Yani, şair “kafes kuşu,, nu olduğu gibi muhafaza etmek kaydına düşüyor. Bu muhafazakârlık “me- lek istemek,, ten de beterdir. Edebiyatı cedideciye göre: Dünya içinde yer yüzüne, yer yüzünde istibdat ülkesine, istipdat ülkesinde de aile yu- vasına kapanıp katlanmak kârı âkıldır. Daha doğrusu, “milli şair,,, Zaten iradesi çalımsız, hayalen vehimci olan Cedide gençliğine üç şekil altında bir tek şeyi tavsiye ediyor: 1 - Ta- biatte, 2 - Cemiyette, 3 - Ailede (aşkta).. Mefküresizlik! Niçin? Basit bir can ve rahatlık kaygusu için. Şairin “Raif Necdet bey ismindeki bir gence,, öğüt ver- meğe başlarken ağzından kaçan ilk mısrağdaki “mânahnu fih,, ine dikkat edelim: “Evet gençsin! Sen de eski cihanları yıkarsın,, cümle- sindeki “yıkarsın,, sözü şüphesiz türkçe “Yıkamak,, masta- rından gelmiyor. Zira, öyle bir şey mevzuubahs olsa, Raif Necdet bey oğlumuzdan ve herkesten evvel koca şairin kol ve paça sıvıyarak “eski cihanları,, zemzem suyu ile yıkamağa kalkışacağı meydandadır. Burada Edebiyatı Cedidecinin kor- kusu “yıkamak,, dan değil,““yıkmak,, tandır. Eski cihanlar “dişleri düşmüş sırıtan,, İstanbul surları gibi birer birer ve kendi kendine çökse bile, şair onları yıkıp yeni ufuklara doğru yeni yollar açmağı: “doğmıyacak çocukları oksa- mak,, kabilinden beyhude sayıyor. Dahası var. Eski cihanları yıkmak tehlikelidir de! Şair,