122 Her Ay sıra sıska kolunu uzatıyordu. Don Gaetano bu hareketi, kan alınması talebine hamlediyordu. (1) Bu tedbiri, fayda .vereceğini bilseydim yapacaktım. Fa- kat hiç bir işe yaramıyacağını biliyordum ve bunu Don Gae- tano'ya da anlattım. Bu vaziyet karşısında ne yapılabilece- gini ben de - maalesef - bilmiyordum. Derken aklıma, hay- vanat bahçesinin maymunlar kısmında çalışan bir arkadaş geldi. Hemen o gece onu alıp getirdim. Arkadaşım maymu- nu etraflıca muayene etti ve maalesef kurtulmasına imkân olmadığını söyledi. Arkadaşım doğru söylemişti: Don Gae- tano'nun tavan arasındaki höcresinde bir hafta daha ışık yandı. Fakat ondan sonra her taraf eskisi gibi karanlığa ve soğuğa gömüldü. İhtiyar lâternasını rehinden kurtarmıştı ve arasıra şap- kasına bir sadaka atan oluyordu. Böylece açlıktan ölmüyor- du. Zaten hayattan bütün isteği de buydu İlkbahar gelince Paristen ayrıldım. Don Gaetano'nun sonu ne oldu, Allah bilir. Şayet bir gün evinizin önünde ha- zin bir lâterna sesi işitirseniz hemen pencereyi açıp zavallı sanatkâra bir sadaka atmağı unutmayınız, zira olabilir ki, bu, Don Gaetano'dur. Şayet çalgısı sinirinize dokunursa biraz u- zaktan çalmasını söyleyiniz, fakat sakın terslemeyiniz, çün- kü o çok defa terslenmiştir. Hiç olmazsa biz, müziği sevenler ona tatlı dil, güler yüz gösterelim. (1) İtalyada halk arasında her hastalığa karşı kan alma âdeti hâla dahi caridir ve bunu hayvanlara da tatbik ederler. Napolide iki defa hacamatlanan bir maymun görmüştüm. Müellif