Bu ası tabiat bizlm en vakın malımız, fakat yine en yaman düşmanımız- dır! Salih ağanın düşman zabitlerine yol göztermemesini mi istiyoruz, Zeynen hatanun bövle toprak kadar kaba ve Eminenin böyle hayvan ka- dar duygusuxz olmamasını mı istiyoruz, İstiyoruz mn ki Serif gavaş on hir sene cephelere bağlı kalan Şerif çavuş, bu bağşlılığını on bir dakikada bormasın, yine isliyor muyuz ki bir bütün köyün harsı büyle bir avuç buğday, bir uyun hayvan, yahuüt üç yumurtanın parası üslünde düğür nip kalmaszın, O hnlde bu stepleri ve yaylaları mağlüp edelim. Ancak bu müsterek mücadele cephesidir ki Ahmet Celâli, Salih ağayı, Emilneyi ve Kerlm çavuşu bir cephede birlestirecek, bir safa toplıyacaktır! Her inkilübın hir devri vardır ki o devirde mistik ve geniş kalabalıkla- rin antozyazmı bülün havaya hâkimdir. Mistiğin sokak antozyazmımın huvaya hâkim olduğu devirde san'atkâr yerini san'atkâr almiıyan goşkun insana bırakabilir. Çünkü bu devrin edebiyatı her şeyden evvel gürültülü bir heyecan edebivatıdır. Faknt her inkılâlan seyrinde hbir de kuruluş devri vardır ki, bu devirde harcıâlem fikir ve harçtilem malzeme artık Hünci plâna çekilmeli ye san'at yerini almalıdır. Bu devir. inkilâple bissin, şuura, idrake İnkilüâp olliği devirdir. Yakup Kadrinin (Yaban)ı 1823 de y azılsaydı, belki yakılabilirdi. Fakat bu gün (Yuban) Türk münevverinin beklediği ve #zlediği romandır. Çünkü bu ronmanda kalabalıkların harcket enstenktleri değil, Türk stepi- bin İnsan malzemısi tetkik olunuyor. Bu stepin kuruluşu, şenleninesi icin bu malzemenin olduğu gibi bilinmesi lâzımdır İste Yaban'da akseden içtimal örgü, bu çorak stepler ortasında şimdiye kadar bilinmiyen, şimdive kudur Lerkolunan insan malzemesinin kuruk teridir. Türk münevveri! Yaban'ı istersen yadırga! Fakat oku! Cünkü bu kitap senin milli edebiyatında bir devrin başıdır. Ve bu açılan devirde senin bir yerin ve bir vazifen vurdır!... tın. O katı toprakla kuru gözün ortasında bir yabuncı ot gibi bltci. Şim- G elinde orak, burada basada gelmişsin. Ne eklin ki Na biçeceksin. Bu isırganları bir sürü dikenleri mi? Yuban: Sahife, 155-1685. 87