den doğmuştur. Zira, hayal ve cazibeden kurtulan kaaflarımız, realist ve binnetice materyalist olmuşstur. Çünkü, millet sevgi - miz, bizi realiteyi görmeye ve Türk inkılâbı davasının lâzım ol- duğu gibi başarılması için, milleti ve millet işlerini de olduğu gi- bi tetkike sevkediyor. Türk milletinin bütünlük işleri, istiklâl mücadelesine menşse teş- kil eden emperyalizim tezadına göre düşünülmedikçe, realiteyi ele aldığımızı iddia edemeyiz. Her millet işimiz, emperyalizim karşısındaki kurtuluş kavgamızın bir parçasıdır; ona göre ayar- lanması, mücadelemizin muvazenesizlikten kurtulması için şart- tır. Bütün maziyi bırakalım; bugün bir devlet hayatının bakası, devamı şartları tamamen iktisadidir. (1). O halde müstakil bir devlet vererek yaşamak ıstırarında olan her cemiyet gibi, Türk milleti de, kemiyet ve keyifyet nizamında materyalist düşünüş- leri, kendi bünyesine, kendi iklim ve coğrafyasına göre, kendi davası için almak, ayarlamak mecburiyetindedir. Millet işlerini materyalist bir görüş zaviyesinden tetkik etmek meselesini, sağ veya sol telâkkiler meselesi ile karşılaştırmak, ve bu telâkkinin bizi Ankara'dan başka yere götüreceğini veh- metmek, Yeni Türkiye'nin, sağ ve sol tasnifinin zuhur ettiği hayat şartları içinde bulunduğunu kabul ctmek demektir. Hal. buki Yeni Türkiye, bir smıf tezadının tasfiyesi mecburiyetinde olan ve surf bu tasfiye zaruretinden doğan sağ ve sol tasnifi a- rasında değil, onun -hattâ karşısında olmak sartı ile- tamamen haricindedir. Hem tarihi seyrinden, hem bugün içinde bulun- duğu hayattan dağan şartlar, Türk inkılâbına bu hususiyeti vermektedir. Ve Ankara, yarın da bugün olduğu kadar Anka- ra'dır, Ankara olarak kalacaktır. Bize göre, bu görüşle tetkik edilmiyen bir cemiyet nizamında, bu suretle ayarlanmıyan bir inkılâp hamlesinde akamet vardır. Türk inkılâbı, çok verimli, pek köklü ve tek münzaralı bir ci- han hareketidir. Bu, onun örneklik vasfıdır. Yarınlara olan yü- rüyüşümüzde, bu örneklik vasfımızın ayarı ile birlikte devam ediyoruz. Önun için parolamızı tesbit ettik: ÂAyar ve Plân.. (1) «Siyasl ve iktizadi muzaffariyetler ne BAĞIİ Mmüuzeİferiyetlerle et gadar büyük ulurlarsa olsunlar İkti- edilemcelerse, payıcar olamazlar> — Gazi 58