sa alınsın bu fikir âletlerine muhakkak lüzum vardır. Metot ve görüş tarzi bizi fikirde ve şeniyeti idrakte tezada düsürmekten ko- rur. Bu metotsuzluk ve sistemsizlik neticesidir ki, Devlet ve Dey- letçilik münakaşasına girenler daima şeniyetle taezada düsmüş. ler, Devletle cemiyet arasındaki mütekabil münuscbetlerin haki- ki manasını, içtimai menşeini ve cemiyet şekilleri icindeki istiha.- lelerini aydınlatamamışlardır. Bütün muarızlarımızın tenkitleri ya eskimiş nazariyeleri tekrarlamaktan ibaret kalmış yahut hiç bir nazari esasa dayanmıyan ithamkâr hükümlere inhisar etmiş” tir. Halbuki biz isterdik ki, karşı cephe telâkkilerimizi bir şiş - tem meselesi olarak alsın ve bunların tarihi şeniyctle mutabakatı olup olmadığını (tabii bir metoda dayanarak), göürüş tarzı olmak ilibarile tezatları bulunup bulunmadığımı ilh. arasın, Bunun için burada «Kadro» nun Deyvlet telâkkisini, bunun di.- ger içtimai sistemler içindeki mevkiin yeniden aydınlatmıya ça hşacagız. Devlet deyince ne anlıyoruz? «Hegel» gibi idealist bir görüşle Devleti «aklın tecessüdün, x«ahlâki fikrim teşahhusun mu telâk. ki yahut yeni Hegelciler gibi «ruhun soaf ifadesi» (K jel. lön), «yüksek derecede bir ruhi rabıta teşkilâtır (Oth. Spann), «mülletin tarihi birliğinin en mütekâmil şeklini ihraz etmesi (O. Spengler) olarak mı tarif ediyoruz? Böyle bir fikirci telâkkiye göre Devlet maddi içtimai hayatın dışında fakat cemiye hükme- den bir manevi vyarlıktır. Acaba Davlet normativist telâkkiye göre «normlar sisteminin» «mükellefiyetler nizamının» ifadesi midir? Kelsen, Devleti «bir abslraction ve hakuk normalarının teşahhusur telâkki ediyor. «Devlet denileri şey ile hukuki nizam yahut kısmi hukuki nizam a- rasında bir ayniyet uardır.» diyor. Esmein de Devleti «bir milletin teşahhusu hukakisir olarak tarif ediyor. Vulgaire ve mütcam * mim anlayışa göre Devlet «mütekabil bir emniyet Ve garanti» bağıdır. Hukukçular gibi yalnız «şekil» üzecrinde kalmak yani Deyvleti yalnız hukuki bakımdan mütalaa etmek kâfi değildir. «Sekli» tayin eden «öz» (Substanz) bizce daha mühimdir. «Öz» den a 4t