İnkılâbı bilmek. Mehmet İlhan. On yıllık yolculuğumuzda, önümüzdeki uzaklardan ayrılmıyan gözlerimizi bir an arkaya çevirip te geri, müteaffin bir yapıyı tekmeliye, tekmeliye aldığımız hızı görmek insana nc taşırıcı bir gurur veriyor. Eskiyi inkârla işe başlıyan, «eski» den hiç bir şeye kulak asmamakla şahlanan yeni hareketimiz tam manasi- le katıksız bir inkılâptır. Onda ne bir «idarei maslahat» zihni- yeli, ne de bir taklit çeşnisi vardır. İnkılâbımızı millet mikya - sında bir sergüzeşt sanan gafiller; onun bu özlü içine eğilip te bakmıyan, bakıp ta aradığını bulamıyanlardır. Yoksa ufacık bir düşünce yardamile onun karşısında cılızlaşmamak imkân- sızdır. Türk inkılâbı cihanda eşi görülmiyen hertaraflı, ceşitli bir in- kılâptır. Sene değil ay geçmiyor ki yeni bir hamleyle hızlan - mıyalım. İmtidat halinde bir kurtuluş ve kuruluş inkılâbı için- deyiz, istesek te istemesek te, bilsek te bilmesk te akının ko- lundayız. Bununla beraber şsu belli bir hakikattir ki: Cemiyet değişmeleri bilindikleri kadar anlaşılır ve anlaşıldıkları kadar yaşarlar. İnsan topluluklarını muayyen bir gayenin madde hük- müne gelirilmesinde - bir disipline bağlıyan veya onları yalpa- lı hareketlere sürükliyen yine bu bilgi ve bunun eksikliğidir. Bilgiden inkılâbın her müessesesini suurlu bir biçimde kavra - mayı, onun inandırıcı bir mantık çerçevesinde korumayı kaste- diyoruz. Bilgiyle ilişiksiz deli nabızlı bir heyecan bize belki za- rar vermez, fakat faydalı olamaz; görünüşte önüdeki menfi cereyanı durdurur, hakikatte devasız bir ilâç gibi yarayı sinai- lestirir. Bu demek değildir ki inkılâbı öğrenirken tortu bir iti- dal kâfidir; bilâkis inkılâp parça parça kafamıza yerleşlikçe kabımıza sığamadığımızı, kendimizden çıkarak ona yükseldiği- mizi içimiz taşa taşa duyarız. İşlte aradığımız ruh mertebesi bu- dur. Zaten mücerret vaya darmadağınık bir heyecanın inkılâ- ba nisbeti bile manasız değil midir? İnkılâbımızın ilk hedefi: kendi toprağı üstünde talihine hâkim, tekparça bir millet yaratmaktır. Geçmişten bize, hakir görülmüz, hor bakılmış bir sözdemillet 65