Böyle diygeç (131 Azrailin acığı tattu, Eyder; Mere deli kuvat! Gözüni conge lddüğün ne beğenmezsin? Gözü gökçek kızlarun, gelinlerün Canın çoöğ almışım! Sakalım ağarduğun ne beğenmezsin? Ağ sakalla, kara sakallu yiğitlerin sanın çoğ almışım!' (14| — Sakalum uğaurdağımun manası budur, dedi, Mere deli kuvut, özğünürdün; derdin: «Al kanatlı Azrall menim elime girse öldüreydira, yahsşi yiğidin ca- nin anın elinden kurtaraydımı» derdin. İmdi, mere deli, geldim ki senin ca- pın alam, verir misin, yohsa menimle cenk eder misin? dedi, Deli Dumrul eyder: — Mere âl kanatlı Azrall sen misin dedi. — Eyet, menim, dedi. — Bu yahgi yiğitlerin canın sen ml alursun? dedi. — Evte, men alurum, dedi Deli Damrul eyder: — Kapkılar, kapıyı kapan, dedi. Morc Azrajl, men seni kik (15) yerde isterdim, dar yerde eyi elime girdin ola mı” dedi, Men seni öldüreyim, yah- şi yiğidin canm kurtarayım, dedi. Kara kılıcın sıyırdı, eline aldı. Azraili çalmağa bamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu. Pencereden uçtu, gitti. Ademiler evreni (İĞ) Deli Dumrul elin eline çaldı, kaskas güldü, eyder: — Yiğitlerim, Azruilin gözünü öyle korhuttum ki kik kapıyı kovdu, dar ba- cadan kaçlı. Çünkü menim elinmden güvercin gibi kuş oldu, uçlu, Mere hak, onu kormıyım doğana aldırmayınca dedi. Nurdu, atına bindi. Doğanın eline aldı, urdına düşlü, Bir İki güverecin öl- dürdü, döndü, evine geliyürürken Axyrail atının gözüne göründü. At ürktü, Deli Dumrulu götürdü, yere vurdu. Kara başı bunaldı, bunlu kaldı. Ağ göğz- sünün üzcrine Azrail basıp kondu. Diyak (17) mırlardı, şimdi hırlamağa başladı. Eyder: Mere Azrail, aman! Tanrının birliğine yoktur güman! Men seni böyle bilmez idim, 131 «Diygeçs dediği samun, diyince yetinde o zamanın bir şiyesidir ki sonrala- Yı Osmanlı lehçasinds <diylecakı kılığını almışsır, ÜU&) <Gökçek> güzel demektir. 15) «Kike geniş manasinadır. (id) <Bvren» kahraamn yorindedir. l7T) eBiyaks, yahut «biya> önceden, cekidon makamındadır.