KADRO. Bu ayrısayıda, iki nokhta, gözünüze çarpacaktır. Biyi, yeni ve ta- ze imzaların iltihakı, öteki de, Milli kurtuluş inkıdâbımız ile di- ger iÜhir cereyanları arasında bütün cephe boyunca yapıları kar- şılaştırmalardır. Kadro hakkında geçerakçe kanaate göre, mecmuayı çıkaran 5 kişi hep 5 hişi olarak kalmak isterler ve çerçevelerini büyült- meh istemezler. KADRO bir inkilâp mecmuasıdır. İnkılâbı sistem- li bir görüşle mütalea etmek istiyen bir mecmuadır. Bütün yazı- larını, inkılâpçı görüsün inzibatına tevdi atmiş bir mecmuadır. Onda, son zamanlara kadar başka nizamların görünmemesini, ©- nun ancah bu sistemli inkılâpçılığına atfetmek lâzımdır. Bizzat bir fikir disiplini demek olan sistem kurulmadıkça, değil 5, 2 ki- şi arasında bile görüş ve inanış birliği teessüs edemez. Fikirler da- gılır, niyetler ufalanır, hareketler bölünür. Fakat sistemli görüş vücut bulunca, bu gibi tehlikeler kendiliğin- den ortadan kalkar. O zaman, her yeni nizamın iltihakı, mecmu- aya sadece kemiyet değil ayni zamanda keyfiyet ilâve etmiş olur. Bizler, inkılâp deyince, kanlı cepheden kusursuz millet yapısına kadar memleketimizin bütlün ilerilik, azadlık ve buhtiyarlık şart- larını anladığımız için, KADRO, öyle iddia olunduğu gibi, bir tek zaviyeden (iktisat zaviyesinden) bakan değil bilükis geniş ve ü- niversel bir görüşe malik olan bir mecmuadır. Önun muharrir- leri arasında, içtimaiyatçıdan şair, kimyager ve mükendise ka- dar, her inkılâpçıya yer vardır. Fakat bunların hepsi, ihtisasları- nı, bir sistem dahilinde inkılâbın emrine koşmakla muhayyettir- ler. İşte KADRO'da yazı yazanların kemiyet ve keyfiyetlerini, bu bakıma göre mütalea etmek lâzımdır. Türkiye, bizzat inkılâp yapmış bir memlekel olmak itibarile dün- yada hâkim olan fikir cereyanlarının orlasında yer alması lâ - 3