Bndistan Japonya Asya yokün. Bu tablodan görüyoruz ki, kapilalistçe inkişafın cn tipik bir di- yarı olan Birleşik Armcrika devletlerinin ihracatında, Avrupanın üc yüksek kapitalist memleketi gittikçe azalan bir yer almakta” dır. Buna karşılık, Birlesik Amerika devletlerinin diğer bülün kıt'alara olan ihracatı ise gittikçe artan bir nisbet arzetmekte- dir. Tam hkapitalist memleketler, mamul emtaa bakımından âdeta ©- tarşik, yani kendi kendine yeter bir rejim kurduklarından ara- larındaki sımai emtaa mübadelesi, gittikçe spesifik artikllere in- hisar etmektedir. Meselâ, Fransanın muayyen marka kokuları, ipeklileri, Amerikanın otomobilleri, Almanyanın kimyevi müz- tahzaratı giki.. Bu itibarla bu memlekeltlerin harici ticaertinde yarı kapilalisi ve hiç kapitalist memleketlerin rolü hiç şüphesiz ki, gittikçe art- mak mecburiyelindedir. Fakat yarı kapitalist memleketlerin de gayesi tam kapitalistles- me olduğuna göre, bu nisbi artış geçici olmağa mahkümdur. Cünkü yarı kapilalist memleketler, tam kapitalist memleketler- d-..n daha ziyade istihsal vasıtaları ithal etmeğe meyyaldirler. Bu suretle yarı kapitalist memleektlerin sanayileşme hareketi, her ne kadar tem kapitalist memleketlerdeki istihsal vasıtaları sa - nayline mevzu sermayelerin genişlemcesine sebep olursa du, bu mahreçler de muvakkattir. Yarı kapitalist t memleketler istihsal sıtaları ilhal etmek suretile, tam kapitalist memleketlerin i5- tHhlâk sanayii mamulâtına karsı istiklâllerini temin etmeğe, hat- tâ bir adım daha ileri atarak, bizzat istihsal vasıtaları sanayiüni de kendi memleketlerinde tesis etmek suretile harice karşı büs- bütün hudutlarını kapamağa doğru gidiyorlar. Meselâ İllaya'nın harici Hicaretinde istihsal ve istihlâk vasıtaları sanayiinin itbalât msbeli gittikçe azalmakta ve ihracat misbeti gitlikçe artmaktadır. O halde tam kapitalist memleketlerin ya- A di