Surası unutulmamak lâzımdır ki Osmanlı imparatorluğu için devlet İstanbul, millet İstanbul'lu demekti: İstanbul'dan mem - leketin gerisi müstemleke, halkın gerisi yerli gibi görünürdü. Eğer bugün fabrikasının malının maliyet fiatı içine kendi oto- mobilinin, yazlık ve kışlık evlerinin masraflarını sokup ta, çisine 25 kurus, yani boğaz tokluğu gündeliğini veren sanayici, size; bunun Türkiye mamulâtmın rekabeti için bir fayda oldu- mu söylerse, onun zalim bir istismarcıdan farkı yoktur: Bü- tün metrepoller, Afrika müstemlekeleri ve zencileri için böyle düşünür. Zencinin gayesi bir pabuç, maliyet fiutı hesaplarına uymaz; fakat sanayicinin dolaşacağı bin tanluk yat, maliyet f- atının hammadde kadar zaruri unsurları arasındadır. Mancester dokumacısı Sudan pamukçuluğu için büyle düşü - nür: Fakat Cenevre saatcisine, köyündeki kulübesinde çalışan İsviçreli vatandaşı için böyle düşündürülmez. Biz köylülerimizi müstakil olan milletlerin hâkim ulan vatan - daşları bakımından görüyoruz, Dokuz küsur milyon Türk çiftçisinin, eğer biz aondan bir şey i$- temezsek, bizi hatıra bile getirmiyeceğine şüphe etmiyenler ve bundan memnun ulanlar vardır. Bu bizim dertsiz ve tusasız at duğumuzu değil, vatandaşsız olduğumuzu göslerir, Ben Türkiye'de 14 milyon iktisadi adam, 14 milyon vatand 14 milyonu böyle yetiştirecek terbiye ve iktisat yolları istiyo - yum. Bu yolları soyucu menfaat değil, seven ideal bulabilir. Ben adanmı'ı ucuzlatmak değil, onu kendi pahasına çıkarmak istiyo- rum, Ben Anadolu yaylasında Avrupa köylerini ve köylülerini arı - yorum. Bilseniz o zaman derdimiz ve taesamız ne kaduar arta- cakltır? Çünkü on dört milyon kafa bir şeyler düşünür olacak, on dört milyon ağız bir şeyler söyler olacak, on dört milyon kalp bir şeyler duyar olacaktır. Büyük Anadolu sükülu bozulacak - tır. ©& O zaman Bizim köye, Kemalist köye, Türk ihtilâlinin köyü- ne, radyodan ocağının başmda köy saati'ni dinliyen, ve çua- masır suyunu elektrikle ısıtan köylüye kavuşacağız. EELLIKEENIBEETEAĞ