e rında, ileri tekinkli, ve sosyal şartlar ile ön safı tutmuş bir ak- gunluk yaratmak istiyorsak, büyle fayyaz bir arteziyeni fıskır- tacak bir kemiyet tazyiki, milletleşmek davamızın temelini teş- kil etmelidir. Nüfus meselesi için taprağımızın ilk acı seşi ile biz de berabe- riz (1). «Kurtulmus millet, adetçe arlan veya eksilen, keyfi - yetçe ilerliyen veya geriliyen milltler karşısmda, kemiyet ve keyfiyetçe kendini müdafaaya ehil olan millete denir.» Böyle bir millet yapıcılığında «müşkül, ağır, çok külfetli ve çok mes'u- liyetli bir vazife karşısındayız.» Fakat, «Verdikleri emre mil - yonları itaat ettirmeyi bilenler», bu vazife için «mücadclede mağlüp olmazlar.» Türk inkılâbının kısşa, fakat mesafesi çok geniş ve engin tarihinde mağlübiyet değil, duraklamak bile yok- tar. Ve, millet maddesinin kemiyet işi, olgun millet davasına elverişli bir temel olarak tesbit edilmek içim, elbette inkılâba hâs hususiyetler gibi ele alınacaktır. Bir millet bünyesinin keyfiyet ve kemiyetçe içerden muvazenc- li, ve dışardan olgun ve dolgun görünmesi için planlaşmak... İşte tarihinden aldığı hızla cihanlık büyük inkılâplardan biri o- larak ortaya attığı örnek kurtuluş hareketinde Türk cemiyetinin parolası bu kelimedir. Plânsız ferdin akıbeti uçuruma yuvarlanmaktır; fakat plânsız cemiyetin akıbeti uçuruma da sığmaz. Bir cemiyet nizamı kur- mak işi, bir geçim, bir ders, bir bina, hattâ bir harp işi değildir. Bütün bu işler, ana hareketin çocuklarıdır. Ana hareketin plân- laşması isc, ana ölçüde ve anaç olmak, tabitdir. & Kurtuluş hareketimiz, mistik ve romantik düşünüşleri kafaların- dan söküp atarak başlamıştır (2). Realiteden doğan ve realite- ye dayum veren bu başlangıç, bu rehber fikir, iakılâbımızın sey- rinde şaşmıyan bir kılavuzlukla bugüne kadar sürüp gelmiştir. Ayarlı bir millet için lâzım olan kemiyet ve keyfiyeti, ancak p- lânlaşmakla yaratabileceğimiz kanaati, bizde, bu rehber fikir - D Devamiz: Neşat Ha (20 Nutuk: SE - 276 BT