mazlum milletlerin İnkılâpçı kabiliyetlerinden proletarya inlılâbı hesahı- na istifade ve onları bu uğurda İstimal etmek, müztemlekeleri ve yarı-tâ- bi memleketleri burjavazinin rezervi (yani ihliyat kuyveti, kuvvet kayna- ı pazarı) olmaktan çıkararak prolelarya İnkılâbının rezervi haline getir- meklir.a (Stalin «Lenin ve Leninizm» 1924). Bu görüş 0 zamandan bu güne kadar bir barakki kaydelmniş ise, bu tarakki ileriye doğru değil geriye doğ ru cereyan etmiştir. Son Mancuri meselesi ve Çin şark demiryolları işinde, Çin Milli Kurtuluş Hareketi, Japonya İle Sovyet Busya arasında ancak bir pazarlık mevsuu telâkki edilmiştir. BDu misal kapltalisi şekildeki emmperya- lizm ile sosyalisi. gekildeki emperyalism arasında nec kadar kolay ve gürel uyusulmuş olduğunu güösterdiği gibi, HHeride İkl sosvalist emperyalizm ara- sında. da ne tarzda uvusmalar netvi kırışmalır yapılabilereği » bir zayıf memleketin sırlından ne müle- ateşten bir ihtar cümlesi halinde anla- tıyor. Öyle ki, garp cemlyeli bugünkü şeklini muhufaza edemeyip sosyalist bir nizama geçecek olursa, Milli Kurtuluşları uğruna, bu gün ya kan dö- ken yahut ta kan terliven milletler için, hiç bir $ey değzismiş olmiıvacak- tır, Ginc bir Laralın İnhisar geklinde elinde lutluğu ileri Leknik, tekniksiz ve geri tarafın belki bir buşka amdap ve erkâns (protokol) Takut muhak- kak ki dünkü kadar bir sistem dahilinde istismarına dayanacaktır. Görüyorurz ki birbirine taban tabana zit görünen bu iki telâkki, Milli Kurtu- luş bahsinde, müşlerek bir kaunanla meliklirler. Bunun içindir ki, Yilli Kurtuluş Hareketleri, eğer asliyetlerini muhafaza etmek ve cihan mukad- deratı ürzerinde rev sahib! olmak Istiyorlarsı, kendi «erihnnı telâkki tarzla- rmıs heti her şeyden evvel bu iki telâkkinin harleinde ve karsısında hem de müstakillen vapmağa moecburdurlar, Aksi takdirde, yani kendilerine düş- man olan iki telâkkiden birinin ideolojisine saplanıp kaldıkları takdirde, kendi davalarını, bhaklikaten İki telükkiden birinden birime rezerv yapmış yani milli davayı elden kaptırmış olacaklardır. KADRO bu noklu üxerin- de olduğu kadar hiç bir işte hassas değildir. Geçenlerde, G. Safarof imzası ullanda () Wili Kurtuluş Hareketlerinin tezini vermek teşebbüsüne ehem- miyet verip MİİH Kurtuluşun pransiplorini ancak milli kurtuluş yapmıs yani hem o0 hareketin öz şeniyellerinden harekeat etmis bem de mili kur- tuhuşa varmanım pransip ve çarelerirn! bür. yesinden gelen tecrübelerle biz- sat bulup tedwin elmiş bir memlekatit ortaya koyubileceğini ve bu memle- ketin de ancak Türkiye olacağını içmret adişimizin sebebi bu idi. Eğer Milli Kurtuluş Hareketleri gerek ihtiya ettikleri içlimai mana gerekse klerine aldıkları cemiyet parçaları itibarile ikinci derecede şeyler olsa idi, kapitalist yahut sosyalist. telâkkilerden birinin peyki olmaları, belki de ta- rihi $eeni zaruretler dolayiısile mukndder olurdu. Fakat, bütün harpson- rasının hüdiseleri gosteriyor ki, milll kurtuluş inkılâbı, cihan gidişini idare () 9 numaralı KADRO'da çılam : « Müli Kurtuluş harekatlörı ve bunların ' « . » 4hk.ıi._ı Hazuriyeleri * Si ni vazıYA müracaui