Cihan içinde Tl';rH',ı_'_ Milli Kurtuluş İnkilâbının Cihanşümul ehemiyetini, Anlıyan anlıyana. Burban ÂAsaf. KADROÖ neşriyatının lehinde aleyhinde daha çok söz söylenecektir. Fakat bir nokta, samanın buzlu camı üzerinde gitiikçe daha keskin hatlarla tes- bit edilecektir. O da bu neşriyatın inkılâbımizin en sistemli bir izabhını leş- kil etmiş olmasıdır. KADRO neyşriyalı, inkılihırnıza, Milli Kurtuluş Hareket- lerinin örneği ve öncüsü rolünü verirken ne bu barcketlerin tarih içinde- ki seyirlerini ne de bu seyrin cihan ve memleket şenlvetlerinc bağlı olan hareket noklulurım ihmal etmistir. Meselâ, YN Kurtuluş Hareketlerinin olhanın yarınki mukadderatı üzerinde, ne itibarla, nasıl ve ne derece mü- essir olucaklarımnı tesbit ettiği gibi bizzat Türk inkılihının kendi nam ve hesabına bu hnrekelleri fikri sahada sevk ve irşat etmekte nc dereceye ka- dar salâhiyettar ve menfnatlar olduğunu da ayrıca ifade etmiştir. Cihan harbine kadar, dünyanın gidişi üzerinde yahnız büyük devletler hü- kimadi, Büyük devletlerin kendi aralarında uyuşamamaları baskalarına ne- fes almak fırsalanı verirdi. Osmanlı imparatorluğunun kendinden aldı- gi kuvvetle değll de emperynlisiler kurargâhındaki ayrılık ve menfnal Lexat- ları sayesinde bir acayip Öömlür sürmüş olduğu, artık herkesin bildiği ba- kikatlar arasına girmiştir. Cihan hutbinden sonra, dünyanın gidişi üzerinde gine sadece büyük dev- letlerin hâkim olduklur! ve hâkim kalacakları su itibarla kanaat haline geldi ki, ya kapitalizmi yanl kendi öz rejimlerini yaşatmak suretile yahut sınıf davasının halline giderek ve sınıf ihtilâlini yaparak, fakat her iki şıkta da müesses hegemonyularını mutlak surette muhalaza edecekleri he- saplanıyordu. Yanı cihanın mukadderatırnı şunlardan biri tayin edecekli; Va- büyük devletler, kapitalizmi girdiği çıkmazdan kurtaracaklardı: yahut bü- yük deyletler, kapitalist iktisat rejiminden ilişiklerini çözerek susyalist Te- jlme geçeceklerdi. Fakat her iki şıkla da, cihan vaziyetine kendileri hâkim kalacakları gibi, dihan mukadderatının beyinine iştirak edecek bir üçün- cü kuvyet yoktur Çurzediliyordu. Halbuki harpsonrasının daha iİlk saallerinden İtlbaren, üçüncü kuvvet, Anadolu yaylalarımndan ÂAkdeniz kıyılarına dogru inen eera kasırgaları artâ- sında doğmustu. Üçüncü kuvret, Milli Kurtuluş İnkılâbı idi. Bunun ne ol- duğunu söylemeğe hacet yoktur. Çünkü şimdiye kadar gerek İnkılâp ve Kudro'da gerek İse Kudra neşriyatında bu nokla üzerinde kâfi derecede durulmuştur. Biz barada, Milli Kurtuluş hareketlerinin ecihan içindeki yu- 37