1 Haziran 1933 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 69
vuşacağımız (İnkılâp veya Maarif akademisi) olacaklır. İnkı - lâbımızın getirdiği (Cihanı anlayış tarzı)na uygun ileri teknik ya estelikle düsünebilen bu merkez, edebi hareketlere hakim, hedefli inkişaflara nâzım olacaktır. 2 — San'at mecmuası: Edebiyatı cedide, ayni hayat ve edebi - yat Lelâkkilerile yaşıyan bir avuç san'atkârın heyecanlı çalış - masından doğmustur. Özlediğimiz millet edebiyatı için de, hâ- diseleri yeni ve muayyen görüşlerle karsılayan böüyle bir mec - musya ihtiyacımız var. Akademinin cizeceği esaslar dahilinde, edebiyatın teknik ve estetiğini konusan; siir, hikâye gibi san'at eserlerini yayan; cihan edebiyatının ölmezlerinden ve özlüle - rinden nümuncler, halk edebiyalının canlı, duygulu parçaların- dan örnekler veren dört kanatlı, ama tek gayeli bir mecmua.. Azlık fakat suurlu bir kadra ile yayma ve yaratma işine başlı- yan bu san'at mecmması; verdiği örmeklere ve estetik ölçülere göre yelişmiş, ayar edilmiş kalemlerle az zamanda zenginle - şip büyüyecek ve bir gün köpüklü şahlanışlarla inkılâbın yalın edebiyatı dogacaklır. 3 Nesriyat: Bize bu edebiyatı getirecek nesil, günesli cser- lerin zevki, harareti içinde yetişecektir. Akademinin sşuurlu mura- kabesi altında bal ışıklı nesriyatile zamanı kısaltabiliriz. Do - ğan edebiyatımıza, halk edebiyatımıza ve cihan edebiyatına a- it antolojiler hazırlamak; büyük san'atkârlara ve şaheserle- re dair broşürler neşretmek, talihsizlikten çürüyen değerli san- 'af eserlerini korumak lâzım. Bilhassa, her yılm en üstün eseri ve edebi hâdisesi sayılan kitapları maddi mükâfatlarla karsıla- malıyız. Çünkü bu müstesna eserler, hayatın yalçın realitesile içli san'atkâr yüreğinin kanlı çarpışmasından doğar. Verilecek para, san'atkârın kanını ödemez ama, öteki kabiliyetlerin kal- bine kuvvet olur; böylece, bütünün ruhuna zevk ve serinlik ve- recek ana eserler çoğalır. 4 — Halkevleri: Mektep dışındaki kabiliyetleri yetiştirmek için de Halkevlerinin dil ve edebiyat şubeleri akademinin direktif- lerile işlemelidir. Gençliğin fikir cihazını disiplinli neşriyata a- çık bulundurmak, ruhi temayüllerini millet edebiyatına doğru istikametlendirmek icap eder. Kim bilir, yolumu beklediğimiz san'atkâr, belki de bunların arasından çıkacaktır. 69
