Milli kurtuluş devletçiliği. K. İsmaall Husrev. #Kadro» nun Devlet ve Devletçilik tezine karşı kürsü ülemasının kopardığı gürültü, bizi kanaatlarımıza daha sıkı bağladı. Tezi- mizin kuvvetine ve şeniyetc uygunluğuna bir daha iman ettik. Ancak kendi fikirlerinin «ilmiz olduğunu, ancak kendilerinin «ilim» yaptığını bangır bangır bağırarak âleme ilân eden bu res- mi ülema, profesoral c yetlerine rağmen hiç te göründükleri kadar dolu ve iddin ettikleri kadar«ilmi» çıkmadılar. Gazete say” falarından okuyucuların, cemiyet kürsülerinden dinleyicilerin ön- lerinc serdikleri bilgilerin ktsmen eskimia, kısımun sislemsiz, kıs- men köksüz olduğu görüldü. Kısaca «Kadrun nun Deylet ve Dexv- letçilik telâkkisine yapılan hücumlardan karşı cephenin tecanlis- süzlüğünü, ilmi teçhizatının noksanlığını öğrenmiş olduk. Fakat bütün gunlardan başku bir şey daha öğrendik ki, v da inkılâp gençliğini önünde toplıyacak olan darülfünunun kürsülerine in” kılâp suurunun uğrtailmadığıdır. Bugim darülfünun pencereleri ve kapıları inkılâp davalarını gençliğe benimsetecek, milli kurtu- luş inkılâbının cihan içindeki orijinalite ini tebarüz ellirecek he- yecan havasına sımsıkı kaplıdır. İnkılâbın dışında ve inkılâba bilaraf kalan cemiyet mücsseşele- ri ve fertler, ancak menli mücsseseler va menfi fertlerdir. İnkı lâpta bitaraflık tasayvnr edilemez. Her münevver cephelerden bi- rinde yer almaya mecburdur. Bitaraf unsur bitaraf müessese bile- rek veya bilmiyerek reaksiyonu Çirlica) desteklemiş olur. Hele bu müessese bir darüllfünun olursa.. Ş Lâberal cepheyi temsil eden muarızlarımızda en çok göze çarpan şey, metotsuzluk ve siştemsizliktir. Bizce bir fikir adamının ce- miyet hâdiselerini behemehal bir içtimai metoda, bir içtimüal sis- teme göre mütalaa cimesi İlâzımdır. Hangi caphede mevzi alınır- 25