ULUS Yeni Matbaa Dupleks Baskı Provası CUMHURİYETÇİ DEVRİMCİ HALKÇI LAİK MİLLİYETÇİ GAZETE Müstakbel Ulus'un başlığı Karanlıkta göz kırpmak dirde Adnan Menderesin kendisini D. ye alacağından endişe ediyorlar- dı. Dogrusu istenilirse, bu gibi vakala- rın emsali yok degıldı Sağlık ve Sosyal Tardım Bakanı Dr. Behçet Uz'u yeni iktidarın kabınesınde de gormek demokratları Uzuyordu. Ger- çi Cumhuriyet Haj Partisinin bu eski bakan ve müfettişi bir siyaset adamı gibi değil, sanki yabancı bir mütehassısmış gibi çalışıyor ve et- liye sütlüye karışmıyordu ama gene de müşkül vazıyetteydı Şimdi, ya bir de Nihat Erim Partiye alınırsa.. Zira Adnan Menderes, o gibi hallerde son derece hassas davranıyor ve kendi yuzunden hıç kımsenın zarar görme- sine gönlü olmuyordu Nitekim eskı partısı ıçınd - kendi- sine karşı iyi davranmış herkesı e- linden tutmayı insanlık vazifesi bili- yordu. Ama bu durum, P. içinde iyi karşılanmıyordu. Nihad Erim de üzgündü C.H.P. den ihraç olunmak ışıne gelmıyordu Aylard beri İsmet İnö n ken- disini "emretmesi" nı bekledıgını C. H. P. nin dünkü ve bugünkü erkânın- dan bir çok kımseye söylemiş, hattâ ilâve etmi ş l a Paşa beni emrederler- di. Hattâ gecelerı telefonla emrettik- lerınde, soyun! ahi olsam giyi- nir ve giderdim t İnönünün bu haberlere ce- vabı değişmiyordu: Bır mülakat talebi varsa, ça- ğırayım.. Çıplak hakikat bundan ibaretti. Paşa artık kendisini çağırmıyordu a- ma, Nihad Erimin telefonu başkası tarafından çagırıldıgının bıldırılmesı için çalmıyor, kap n önüne kırmı- zı plakalı otomobıller gene gıdıp ge- liyordu. Yalnız, arabaları kullanan iktidar değişmişti Hepsi o kadar... Haysiyet -Divanının bugünlerde bir karara varması kuvvetle muhte- meldir. Fakat karar azaları hayli düşündürecektir. Nasıl çıkacağı hak- kında bir kehanete bulunmak im- kânsızdır. Her halde Genel Merkezde hazırlanan delil ve vesıkalar haylı ithamkârdır. Ama bilin Zir: ahis mevzuu olan Cumhurıyet Halk Partisidir. ULUS Muamması Geçen haftanın sonunda Pazar gü- akşam üzeri, Ankarada Denizci- ler caddesı üzerindeki Yenı Matbaa- nın eski ve harapça binasını Cumhu- riyet Halk Partisinin - kodamanları AKİS, 14 MAYIS 1955 dolduruyordu. Başlarında, bizzat Ge- nel Sekreter Kasım Gülek lunuyor— d O gün, matbaanın tamir goren Duplex'i - yarı otomatik ve küçük bir baskı makinesi - müstakbel U- lus'un ilk provasını çıkaracaktı Tec- rübeyi Halk partılıler merakla sey- rettıler Makine çalıştı ve prova çık- tı. Fakat ayarı tam olmadığından Salı günü ıkıncı bir prova- çıkarıl- masına karar verildi. Tecrübelere Cemal Sağlam nezaret ediyordu. Salı günkü prova biraz daha te- miz ve düzgündü. Fakat partinin ga- zetecılıkten anlamayan ileri gelenle- ri mütereddittiler. Acaba daha iyi o- labılır miydi? H hesaplarını 30 bin erınden yaptıkları için Dup- lex'i ın süratini az bulmuşlardı. eni Matbaanın karşısında, baş ka bir matbaa vardı: Ankara Telg- raf. O gazete de bir teklif yapmıştı Ama, meselenin bir cephesi mevcut tu ki endişe uyandırmaktan geri kal- mıyordu. Ankara Telgraf, hakaret ettiği iddiasiyle Dünya Gazetesi me- sulleri tarafından — dava edıldıgınde kendisini şöyle müdafaa etmişti: Dünya, Dr. ü kerrem Sarol'a böylesine aşık bir ga- YURTTA OLUP BİTENLER zetenin matbaasında Muhalefet ga- zetesi ne kadar müddet ve hangi şart- larla çıkabilirdi? Gerçi bir mukave- le yapılacaktı. Ama mukavelelerin püf taraflarını bulmak o kadar ko- laydır ki.. Nihayet mukaveleyi fes- eden, tazminatı da ödeyebilirdi. Bu- nun da emsali mevcuttu. Halbuki Ye- ni Matbaa için öyle bir endişenin yeri yoktu ve emniyet müstakbel Ulus i* çin her şeyden mühimdi. Kâğıt ve lisans kolaylığı Hükümet Ulus un kâğıt ve matbaa lisansı için hi r müşkülât çı- karmamış, bılakıs kolaylık yapmış- tı. Genel Sekreter Yardımcısı Tur- gut Gölenin basm işlerini tedvire me- mur Devlet Bakanı Dr. ükerrem Sarola bir telefonu, kâğıt işinin hal- line kâfi gelmişti. Dr. Mükerrem Sa- rol İzmit fabrikasına gereken emri derhal vereceğini bildirmiş ve Tur- gut Göleye parayı gönderip kâğıdı a- labileceğini söylemişti. İstenilen ma- kinelerin transferi de yarım saat i- çinde ikmal olunmuştu. İktidarın bu hareketini takdir etmemeye imkân yoktu. Ulus çıktığında, kendisine resmi ilân da verilecekti. Ama bütün bunların, gazetenin neşriyatı ile bir alâkası olmamak ge- rekirdi ve şimdilik böyle bir ihtima- lin hatıra gelmesine mahal yoktu Halkçının durumu Erimin partiden ihraç edilip edilmemesi uzun — münakaşalara vesile olurken Ulus'un çıkması o me- seleyi kökünden halledecekti. Zira Nihad Erimin bütün ehemmiyeti, e- lindeki gazeteden ibaretti. Koca C Biraz samimi olsak!... u aşagıdakı telgrafı okuyunuz $ lütfen bir an düşün z E rum, 8 Sayın Nazlı Tla- Türk Kadınlar Birliği Genel Merkezi Başkam - İstanbul Mebu- su . Ankara Genel İdare Kurulunuzun naçiz şahsım hakkında ittihaz buyurdu- ğu kararı sayın Valı Nıyazı Akı bugün bana tebliğ ett Bu munasebetle yapılan mera- simde bütün Erzurum halkı zatı- âlinizi ve temsil eylediğiniz derne- gın kadırşınaslıgı Erzurum tarihi- nin en sağlam bir yerıne nakşede- ceklerini vadeüile Beni bütün Türk analarına nu- mune! imtisal olarak kabul buyur- muş olmanızı hatıratı hayatımın müstesna bir hadisesi olarak ebe- diyete kadar taşıyacağım. Ben, sadece bu vatan için do- ğuştum, halbukı bugünkü analar hür Ur a için mücadele et- mek azmını beslıyorlar Allah on- ların bu azim ve iradesini inşallah daima aynı kuvvet ve tazelikte bu- lundursun. Bu maruzatınım bütün Türk a- nalarına isaline tavassutunuzu Ti- ca eder başta zatiâliniz olduğu hal- de bütün İdare Heyeti azaları ha- nımefendilere en derin hürmet ve muhabbetlerimi arz ederim. ene Kırkgezer Kim bu Nene Kırkgezer? Kim biliyor musunuz: Nene Hatun! Nene Hatun bir Üniversite me- zunu değildir, lise mezunu da de- ğildir, orta okul da, ilk okul da... Nene Hatun, kendi halinde bir a- nadır ve 101 yaşma gelmiştir. Ağ- zından uydurulan şu yavelere ba- kınız! Hatıratı hayatımın müstes- na bir hadisesi olarak ebediyete dar... Bugünkü analar hür bir dünya için mücadele azmini bes- liyorlar... Bu maruzatımın isaline tavassutunuzu Hey bbı' Biç olmazsa uy- dururken bıra aklı başında uydu- rabilsek... Bu ışguzarlıga, güzel bir hareketi gülünç hale sokmaya ne lüzum vardı, sorabilir miyiz?