fiyatta rastlamış değiliz. Sanık, de- vamlı maksatlı ve şeref ve haysiyetle- re, insani ve vicdani mesuliyet duy- gularından uzak bir şekilde taarruz gayesindedir. Bahis mevzuu yazı bu gayenin müşahhas bir misalidir. Akis neşriyatım takibedenler, bahsetmiş oldugumuz yazıda, © adam" tabiri ile sanığın müvekkilimi kastetmiş olduğunda zerre kadar şüphe etmez- ler. 3) "Bir sırça köşk hikâyesi" baş- lıklı yazıda müvekkilimin haysiyet ve şerefine taarruz mahiyetini taşı- makta sanık, yine isnadlarda bulun- maktan kendini alamamaktadır. Ya- zının havasına, veçhesine hakim kı- İnmak istenilen budur. Yazıda de- niliyor ki: "İktidarın resmi organına düşen, nerde bir yolsuzluk görürse onu derhal ve hiçbir şey düşünme- den ortaya atmaktır. Onu bir tehdit vasıtası olarak kullanmak değil, Za- ferin bıldıgı bütün yolsuzlukları öğren bu yolsuzlukları yapanları Mukerrem Sarola hücum etmelerini mi bekliyeceğiz. Demek Mükerrem Sarol ile dost geçindiğin müddetçe har şey mubahtır. Fakat, ona karşı cephe almıyagör.. afer in bütün şimşekleri başının uzerınde çarpma- ya hazırdır.” Demek ki, Zafer gazetesi neşriya- tını Mükerrem Sarol'a vaki yolsuzluk hücumlarına göre ayarlamaktadır. Zafer, neşriyatını nasıl ayarlarsa a- yarlar. Davada bu nokta bizi alâkadar etmez. Fakat, sanık, Zafer'in neşri- yat sebeplerını Mukerrem Sarol'a yapılan yolsuzluk hücumlarında gör- mekte ve bunu yukarıda bahsi geçen “Sevgili Akis Okuyucuları" başlıklı yazıda da ifade etmektedir. Ve Sa- rol'un kendisine vaki hücumlar kar- şısında gazeteyi o hücumları yapan- ların yolsuzluklarını ortaya koyarak sindirme ve o suretle bir politika ta- kibetmekle itham etmektedir. cümleye bakınız: "Demek Mü- kerrem Sarol la dost geçındığın müd- detçe her şey mubahtır." Sanık mü- vekkilimi — o ekilde — tavsif retinde bulunuyor ki, kendisiyle dost geçinildiği zaman ostlarının her türlü hareketlerini — yolsuzluklarını, suistimalleri onun için mubahtır. Bu, ağır ve dıgerlerı gıbı bir çirkin ha- karet nümunesii Fakat, bu sanık müvekkilime öy- le husumet beslemeğe ve o şekilde hakaret etmeğe karar vermiş durum- dadır ki, doyamıyor, mütemadiyen hakaret yollarına tevessül ediyor. yni yazının sonundaki şu satırlar bir insanın vekarma, siyasi ve insan- hk haysiyetine, şöhretine tevcih edil- miş vicdansızca itham ve isnatları muhtevidir: "Merak ediyorlar: mü- nevverler niçin demokrat partiden u- zaklaşıyorlar, merak ediyorlar: niçin bizzat demokrat parti içindeki bir- çok kıymetli idealist insan bir ke- nara çekiliyor, diye. Merak ediyorlar niçin bir zamanlar demokrat partiyi canı gönülden destekliyenler artık o- na küskündürler diye... AKİS, 14 MAYIS 1955 Nasıl uzaklaşmasınlar, nasıl çe- kınmesınler nasıl küsmesinler. Bun- a gayret, bunca emek, bunca feda- karlık bir Mükerrem Sarol için mi idi?" Bu sözler, münevverlerin, idealist- lerin, kıymetli insanların evvelce o partiyi (Demokrat Partiyi) destek- leyenlerin Sarol için Demokrat Par- tiden uzaklaşmalarını ifade etmekle Sarol'un idealist, kıymet ve samimiyet mefhumları ile kabili telif olmayan bir hüviyet taşıdığı mânasını tazam- mun eylemektedir. yni zamanda müvekkilimin mensup olduğu partı ve mensupları nazarında ve halk n: zarında itibar ve haysiyetine ıgrenç bir şekilde tecavüz olunmaktadır. 3) "Türk Sesi ilkokullara resmen abone yapılmıştır" başlıklı yazıya ge- lince Dr. Mükerrem Sarol Metin Toker değil Bu yazı, diğerlerinde olduğu gibi suç mahiyetini arzetmektedir. Okun- duğu vakit müvekkilimin devlet ve- kili olarak vazifesini şahsi menfaat temini maksadiyle — suistimal ettiği kanaatini yaratmaktadır. — Evvelce mahiyetlerine temas ettiğimiz (cevap bekleyen 4 sual) şeklindeki 4 mad- delik sual bu kanaati kuvvetlendirici bir netice hasıl edilmek gayesi ile yeniden vazedılmıştır Ayrıca (İşte vesika) ismi altında neşredılen An- kara Maarif Müdürlüğünün yazısı, (işte vesika) başlığı ıle itham ve is- natlara bir hakikat olduğu kanaati- ni tamamiyle takviye maksadım ta- şıyor. Tek nazarda durum böyledir. Bir de yazıların mahıyetıne bak- tığımız vakit, ürmü kastın evvelki yazılarda hakım olan İtham ve isnat maksadını bu yazılarda da tezahür ettiğini görüyoruz. Müvekki- lim iki durumu tavzıhen gazete- lere bildirdiği aynı suretle maarif ve- AKİS - SAROL DAVASI kili iddianın hilafı hakikat olduğunu resmen açıkladığı halde sanık bu tavzihlerin dahi kendisinin hasıl et- tiği menfi havayı bertarafına mani olabilmek için tavzihler — hakkında (bunlar bir takım gülünç, tevillerdi) diyor. Yani isnadımız ithamımız doğ- rudur diye inat ediyor, isnad ediyor. Ve sonra diyor ki: "Biz, kimin kel- lesini istiyoruz. Eğer varsa irtikâp' yapanların, nüfuz ticaretine girişen- lerin mevkilerini makamlarını suis- timal edenlerin kellesini.. Bunu o kellelerle bir alâkamız oldugu ndan yapmadığımızı, başvekilin anlaması lazımdır Ortaya hadiseler koyuyo- bunların en tarafsız şekilde tahkıkını rica ediyoruz. Çankaya ilk- okuluna Türk Sesi gazetesini kım a- bone yapmıştır. Hangi tesirlerin al- tında yapmıştır. Türkiye'de daha kaç bin tane ilkokul aynı gazete şekilde abone kaydedılmıştır ” de- dikten sonra "biz bunların açıkça öğ- renilmesini herkesten çok demokrat partiye faydalı olacağını, eğer bir gün bu memlekette irtikâp yapanlar, nüfuz ticaretine girişenler mevkile- rini makamlarım — suistimal edenler deliklerine kaçan fareler gibi orta? dan kaybolurlar; her biri bir deliğe tıkılırken bundan en ziyade demok- rat partinin ve onun başındaki Adnan Menderesın İftihar duyacağından e- n bulunuyoruz." demektedir. Bu ağır hakaretleri, daha fazla tahlile lüzumu bile kalmıyor. Bütün bunlar Türk Sesine Devlet Vekâleti nüfuzuna dayanarak resmi ilân ver- dıgı abone yaptırdığı iddia olunan müvekkilime tevcih edilmiş hakaret- lerdir. İthamlardır. Sanık daha ileri gidiyor. Hakaretini en son haddine çıkarmak istiyerek bu gazeteyi ilk o- kullara sokan kimdir, kim olursa ol- sun, vazıfesini makamını suistimal etmıştır diyor ve nihayet açıktan açığa "hadise sırasında Devlet Ve- kili Dr. Mükerrem Sarol gazetenın sadece fiili değil, aynı zamanda hu- kuki sahibi durumundaydı. Dr. Mü- kerrem Sarol o sıfatla bu hareketten menfaat temin etmiştir. Tahkikatın selameti neyi icabettlriyorsa ya- pılmalıdır. İcabeden şey Dr. Sarol'un artık nihayet hükümet ve Demokrat Partiye bir yük olmaktan vazgeçme- si biraz feragat göstermesi makamı- na dört elle sarılmayıp tahkikatın onuna kadar çekilmesidir, diyor. Görülüyor ki sanık, dâva mevzuu mecmuaların son sayısının son kıs- mında müvekkilimi her zamankinden daha açık bir şekilde itham ve isna- nin sahibi sıfatıyle kendisinin "men- faat temin" ettiğini alenen söylemiş- tir. Bundan başka onun hakkında tahkikat açılması için hükümete ve demokrat partiye yük — olduğundan bahısle çekilmesi icab ettiğini yaz- makla, —müvekkilimi hükümete ve partiye yuk olan bir şahıs gibi gös- termek istiyerek,bir türlü duyama- dığı hakaretine nihayet doymuş, hay-