Sonra bir mesele daha vardı par— tilerarası münasebetlere dair gaz t lerd h be ler çıkıyordu Lıderler man otellerde veya kokteyl- lerde buluşup goruşuyorla rdı. Bunla- ra dair guruba malümat vermek icap etmiyor muydu? Halbuki Parti, ha- diselerden tamamiyle habersizdi. Tatmin olmadığını söylemek ce- saretini gösteren biri daha oldu: İz- mir milletvekili İlhan Sipahioğlu, me- seleyı hakiki mânasiyle ele aldı. Ya- ni, teşkilâtın durumu bakımından... İnkâr etmeye imkân yoktu: bütün teşkilâtta bir huzursuzluk sezılıyordu Kaynaşmalar, — hizipleşmi ardı. Yer yer kavgalar, gürültü ler ol uyor- du. Halbuki eger Belediye seçımlerı zamanında yapılırsa teşkıl rakip karşısında kalacak ve iç ihtilâfları bir kenara bırakacaktı. İlhan Sipahi- oğlu, seçimlerin bu bakımdan birleş- tirici bir rol oynayacağına kaniydi. Tabii bu kanaati, tecrübesizliğin- den ılerı geliyordu. Menderes konuşuyor Başbakan — kürsüye geldi. Yerinden kalkması, alkışların başlamasına yol açmıştı. Kürsüden milletvekille- rini selâmladı. Sonra, yumuşak bir konuşma yaptı. Yumuşak ve nazik... Prof Fuad Köprülü, Demokrasıde mühim olanın seçımlere iştirak nis- betı oldugunu söylemişti. Dr. Zeki Eratam "Hayır, seçimlerin zama- nında yapılmasıdır demişti. Mende- res ise, "Ne e bu.. Seçimlerin dü- rust olmasıdır tezını savundu. "— Seçim şu tarıhte yapılmış, bu tarihte yapılmış... Mühim değildir! Mühim olan bunların dürüst cereya- nıdır. Cereyan tarzında şüphe uyan- dırmıyor musun? İşte, mesele ora- da.." Tabii Başbakan Adnan Menderes, umumi efkârda bu bakımdan bir te- reddüt bulunmadığından emindi. O halde, seçimlerin tehirinde bir mah- zur mülahaza edilemezdi. İktidar, bunların tarihini tesbiile serbestti. Bu sadece bizde değil, her memle- kette böyleydi. Nitekim İngilterede e hükümet. Genel Seçimleri, kandi- lı için avantajlı buldugu erken - bir tarihe almıştı. Böylece, meşhur "İn- giltere demokrasısı misali bir defa daha ortaya geliyordu. Ancak Baş- bakan Adnan Menderes, her zaman yapıldığı gibi, Ingılteredekı hadisenin sadece bir kısmını ele almıştı. Orada seçimler, sadece hükümet partisi i- çin avantajlı oldugu için değil, mil- letin reyine tekrar müracaat zarure- ti hasıl oldugundan evvele alınmıştı. Tehir olunduğu ise hemen hiç görül- memişti. Halbuki Demokrat Partinin istediği, öne almak değil, geriye bı- rakmaktı ve arada hayli farkın bu- lunduğu tabiiydi. Fakat Adnan Menderes, bu suret- le tehirin hakiki sebeplerini İlân et- mekten çekınmedı İktidar, kanaatin- ce, kendisi için en uygun/ samana ka- dar seçimleri tehir edebilirdi. Demek AKİS, 14 MAYIS 1955 YURTTA OLUP BİTENLER Huzursuzluğun sebebi Aylar var ki iktidarı elinde tutan partinin mahalli kongreleri, ga- zetelerin hemen daima Zabıta Ha- berleri sütununda yer alıyor. Bun- lar ekserıya Pazar gunlerı yapıl- dığı için Pazartesi günü hangi ga- zeteyi açarsanız açınız bir D. P. kongresine polis ve jandarmanın müdahale ettıgını, bir D.P. kong- resinde delegelerin hadise çıkar- dığını, bir D.P. kongresinde yara- lananların bulunduğuna okuyorsu- nuz. Siyasi Partiler kongrelerının heyecanlı ve çekişmeli geçmesi el- bette ki hayatiyet delilidir. ama, bunun yaralama hadisele ine ka- varması teşkilâtta bir huzur- suzluk bulunduğunu gosterı Ik- tidar partisi öylesine hizipleşmiş- tir ki, her ocak ve bucakta kan- h bıçaklı olan ve birbirlerini en se- fil kelimelerle itham eden iki gu- rup teşekkül etmiştir Huzursuzluk sadece teşkilâtın alt kademelerinde değildir. Oralar- daki huzursuzluk bir bakıma üst tabakadaki — anlaşmazlıkların — ve rekabetlerin aksinden ibarettir. Parti Meclis gurubunun müzakere- lerine hâkim olan hava rahatsızlı- ğın milletvekillerine sirayet etmiş bulundugunu ortaya koymaktadır Gurubun unde bulunan ve kuken Pa Genel Kurm ayı mesahesındekı Genel idare Kuru- lunda da fikir birliği olmadığı bi- linen hakikatlerdendir. Bunun se- bebi nedir? Sebebi keşfetmek için kâhin ol- maya lüzum yoktur. Parti, üç yıl- dan beri Büyük Kongresini yapma- maktadır. Cemiyetler kongrelerini, bu neviden hizipleşmeleri önlemek için yaparlar. Üç yıl müddette ış- başında aynı kimselerin bulunm: sının gonullerde ve fikirlerde a- kisler yaratacağı ve bu akişlerin müsbet olmıyacağı tabııdır Üste- ki Demokrat Parti, Belediye seçimle- rinin Haziranda yapılmasını menfa- atine uygun görmüyordu. Bunun iki sebebi olabilirdi ve biraz düşününce bunları bulmak son derece kolaydı. Gerçi İlhan Sipahioğlu, seçımlerın "birleştirici rol oynayacağı kanaa- tindeydi ama partisinin seçim kam- panyasını bizzat idare eden Adnan Menderes biliyordu ki rakipler, bir- birlerine rey vermektense karma İis- te yapmayı, hattâ karşı tarafı tut- mayı tercih ediyorlardı. 2 Mayıs se- çimleri, sadeee bu yüzden Demokrat Parti liderleri için korkulu bir imti- han olmuş ve 2 Mayıstan sonra bu gibi işleri i,mkânsız hale getiren bir seçim kanunu tadilâtı yapılıvermişti. Şimdi, teşkilât o zamankinden de fazla hizipleşmişti ve ustelık seçim- lik İktidar partisi yüksek kademe- lerinin partiye sızmış ve teşkilâtta yer almış nüfuz tacirleriyle lâyıkı veçhile mücadele etmedikleri ha- kikattir. Hattâ nüfuz ticareti yap- makla itham olunan bazı kimsele- rin, himayeye mazhar bulundukla- rı iddia edilmiştir. Haysiyet Diva- nı Genel İdare Kurulunun pek faz- la emrinde olmuş, kararlarını bir takım "tavsiye" leri hesaba kata- rak almıştır. Senelerden beri yur- dun şurasında veya burasında . D. P. idare kurulları telefon emirle- rıyle bozulmuş, telefon emirleriyle rulmuştur. Hattâ Genel Kurula dahıl dahi bulunmayan bazı kim selerin, tesirler ıcra ettıklerı gay- W tarlarından delegeler göndermek i- çin faaliyette bulundukları da hep hakikattir. Nihayet — "bindirilmiş kıtalar", bütün kongrelerde kulla- nılan bir tâbir haline gelmiştir. Ocak ve bucak başkanlarının vod- villere geçen birer küçük der ebeyı haline gelmelerıne vakt yle saade edilmiş olm. mevkılerın taliplerini arttırmaktadı r. Karışık işleri bir noktada ke- sip, ondan itibaren çeki düzen ver- mek en iyi usuldü. Zira bu şekilde devam olunduğu takdirde arbede- lerin artacagından hiç kimse şüp- he elidir.. Büyük Kongre, De mok Partı için sıhhat verici bir budama yerine geçece ektir. De- kı, rejımın adı dahi demokrasi ol- caplardan bir kısmının mut- laka yapılmasına zaruret vardır. Aksi halde huzursuzluk öylesine artar ve gelişir ki o bahis mevzuu noktada bile işlere çeki düzen ver- mek imkânı ortadan kalkar. Büyük Kongre aynı zamanda, demokratık rejımle alâkası bulun- Parti münase- betlerını de yenıden düzene sok- mak için tek yoldur. ler, mahalliydi. Hangi birleştirici rol" Bilâkis seçim rekabeti, çatlak- ları daha da genişletecek ve Demok- rat Partinin yer yer Belediyeleri Halkçılara kaptırmasına yol açacak- tı. İkinci bir sebep vardı: Muhalefet tingler, nutuklar, tenkidler, enflas- yon, hayat pahalılığı.. Bütün bunla- rı ortaya dökmenin sırası mıydı" Hiç olmazsa, yaz ayları rahat geçiri- lebilirdi. Rejim bahsi Başbakan bu vesileyle, "iyi hava n maksadını mükemmelen ızah etti. Soyledıklerının esası Şu. ydu: Münasebetlerimiz insani, me-