BASIN Gazeteler Yeni bir Tercüman Günlerden beri Babıâlinin büyük gazetelerinin bazılarında, bilhas- sa Yenisabah'ta belirli bir telaş gö- rünüyordu. "Gazeteci Borsası" alev- lenmişti. Bundan bir müddet evvel ma 'hayli zaman evvel - Babiâli ay- nı şekilde dalgalanmıştı. Sirkeci ile Çemberlitaş arasında uzanan bu böl- gede hemen her gün yeni bir gazete, yeni bir mecmua çıkar. Bir kısmı bir kaç gün, bir kısmı bir kaç hafta, bir kısmı da bir kaç ay yaşar ve kaybo- lup giderken yerini başkasına bıra- kır. Hiç kimsenin tecrübesi, başkası- nın işine yaramaz. Babasından miras yiyen eski memurdan, annesinin e- Vini satan lise talebesine kadar çe- şitli insan o yoldan bizzat geçer ve en sonda maceradan bir miktar za- rarla ayrılır. azen, tecrübeler büyük paralar, yüklü sermayelerle yapılır. Piyasa iş- te o zaman dalgalanır ve adam trans- ferleri hararetlenir. Ömürleri Gaze- teciler Cemıyetının salonunda geçen “daimi işsizler” takımı heyecanlanır, bir kısmı iş bulur, fakat çok vakit ya gazete kapandıgmdan, ya kendi- leri işe yaramadığından, " re” ligi tercih ettiklerinden dönüp | gelirler... ve hayat devam edip gi- der. Son senelerde iki teşebbüs böyle heyecan uyandırmış, astronomik ra- kamlar kulaktan kulağa dolaşmıştı. Birincisi Sedat Simavi'nin — başarılı Hürriyet'i ile alakalıydı; öteki Habib Edib Törehanın başarısız Yeni İs- tanbul'u ile.. Sonradan Yeni Sabah ve Milliyet çok düşük ücretlerin art- masında hayırlı roller — oynamışlar, bilhassa bunlardan birincisi Babıâliye yeni bir gazetecilik anlayışı getırmış, hamlelerın hızını arttırmıştı. Moder mânasiyle gazetecılıge Hürriyet baş— lamışsa, ona rakip olmak suretiyle Yeni Sabah terakkıyı daha da ileri- ye itm Şımdı Tercüman çıkıyordu. Ter- cüman da, teşebbüs olarak, büyük teşebbusler arasındaydı ve başında ihad Baban gibi hem tecrübeli, hem de kuvvetli bir gazetecinin bulunma- sı bunun muvaffakıyet ihtimalini art- en tırıyordu. abah Ve Milliyet huylandılar. Beşiktaşta gazete Tercüman, — Babıâliden uzakta çıkı- Bundan bir müddet evvel meşhur zenginlerden Nuri Demirağ politikaya merak sarmış ve bu zev- kini tatmin için "Milli Kalkınma Par- tisi" adını taşıyan bir parti kurmuş, oyalanmıştı. O sıralarda, bir partinin mutlaka bir gazeteye muhtaç bulun- dugunu da düşündüğünden son dere- ike bir tesis kurmuştu. Denılebılır ki Beşiktaşta, deniz kena- rında, eski uçak tamirhanesinde ku- rulan bu tesis Türkiyenin en modern matbaasıydı. Büyük bir rotatif, çok sayıda dizgi makinesi, iyi bir klişe- hane... Fakat Nuri De emirağ gazete çıkarmamıştı. Matbaa, âtıl duruyor- du. Buna mukabil, âtıl duran bir de gazeteci vardı. Tasvir, satışının çok iyi olduğu bir devırde dahili anlaş- mazlıklar yüzünden kap anmıştı. O günden beri Cihad Baban tekrar bir gazeteye sahip olmak ateşiyle yanı- yordu. Zira insan bir kere gazeteci olmaya görsün.. Milletvekili de se- çılse Dışişleri komisyonu başkanlı- a da getirilse, dünyada dolaşma- dık yer de bırakmasa gazete onu ge- ne mıknatısla çeker. Cihad Baban Babıâliye çok genç yaşta gelmiş, bir yandan çalışırken öteki — taraftan hem evine bakmış, hem de yüksek tahsilini - hukuk - yapmıştı. Sonra- dan hâkimlikte bulunmuş, avukat ol- muş, fakat gazetecilikten — ayrılma- mıştı. Mesaisiyle Tasvir'e ortak ola- rak girmişti. Gazeteyi tekrar çıkar- Cihad Baban Kimin tercümanı olacak? mak istiyordu. Fakat bugün bir ga- zete çıkarmak milyonlara ihtiyaç gösteren bir iş olmuştu ki Cihad B ban bunlara sahip değildi. Fakat bir takım, kombınezonlarla atıl tesis ile atıl gazetecı birleştiler. Netice Tercüman oldu Siyast hüviyet Tercüman — her gün sekiz sayfa ola- rak, normal gazete ebadında çı- kacaktır. içinde magazine ve spora, bol miktarda yer verilecektir ama bunların yanında hakiki — mânasiyle bir "havadis verme" gazetesinin va- sıfları görülecektir. — Başmakalesini Cihad Baban yazacaktır. Fıkra mu- harrirliği için Yakup Kadri Karaos- manoğlu ile mutabık kalınmıştır. ercüman, eğer tâbir caizse siya- si bir bulvar gazetesı olacaktır. Tas- vir'in de böyle bir hüviyeti vardı. Fakat o tarıhte Cihad Babanın men- sup bulunduğu 'Demokrat Parti mu- halefette olduğundan gazete dinamik ve atılgan imdi, o dinamizmi ve atılganlığı bulmak kolay olmıyacak- tır. Fakat Tercüman, bir parti gaze— tesi hüviyeti de almıyacaktır Müm kün nisbetinde hadiselerin üstünde kalacak, halkın ihtiyaçlarına tercü- man olmaya çalışacaktır. Cihad Ba- banın kuvvetli polemikleri, Tercüman sütunlarını Tasvir sütunları kadar l ve sık suslemıyecekt on zamanlarda "sürüm gazetele— ri" hafif bir havayı esas almışlardır. Yeni Sabah ve Milliyet bunlar ara- sındadır. Buna — mukabil hem hafiftir, hem de iyi veren gazetedir. Haberleri ciddi ve e- mindir, fakat fazla zamanı bulunma- yan okuyucular için hazırlanmakta- dır. Hadiselerin tafsilâtı değil, esası verilmektedir. Bunlara mukabil Ter- cüman, okumak - için daha fazla za- mana sahip kimselerin gazetesi ola- caktır. Hadiseler ciddi bir şekilde e- le alınıp, mütalâa edilecektir. Maka- leler bulunacak ve bunlar biraz Cum- huriyeti andıracaktır. Eğer bir ben- zetme yapmak gerekirse Tercüman, Hürriyet ile Cumhuriyet arası bir gazete olmak hevesindedir. Bundan başka iktisad ve piyasa haberlerine de gazetede yer verilecektir. Tercüman, bir kısım mensuplarını Babıâliden toplarken diğer yandan da Ankaraya el atmış ve Halkçının yazı işleri müdürlerinden Nihad Su- başını almıştır. Gazetenin kuruluş hazırlıklariyle o meşgul olmaktadır. Spor için çok kuvvetli bir ekip tutul- muştur. Zira bir gazetenin çok sa- tılmasını temin eden faktörlerin ara- sında sporun baş yeri işgal ettiği ar- tık anlaşılmıştır. Yeni gazetelerin faydaları Gazetecilik artık bir endüstri hali- ne gelmiştir. Hem de büyük ser- maye isteyen ve buna mukabil büyük kâr sağlayan bir endüstri.. İlân mev- zuuna memleketimizde kıymet * etil' meye başlanması gazetelerin imkân- larım artırmaktadır. Bundan on sene evvel Telecronix bir hayaldi. Bugün ise onsuz bir gazete düşünülemez. Fakat o zamanlar tirajı 200 binlik ga- zete de hayaldi. Bugün ise Hürriye- tin gündelik tirajı budur. Pazar gün- leri ise 300 bine yaklaşmaktadır. Şimdi gazeteciliğe "emniyet, ge- lirse; gazete sahipleri muhtaç bulun- dukları kâğıt ve malze i teminde güçlük çekmıyeceklerını gazetecılık vazifelerini yaptıkları zaman bir ta- kım müşkilâtla karşılaşmayacakları— nı, siyasetleri ne olursa olsun hü metin kendilerine değişik muamele yapmıyacağını bilirlerse milyonlarını daha kolay ortaya dökecekler ve bü- tün bunlardan kazançlı çıkacak kül- türümüz olacaktır. Her e ve şe- hirde her eve bir gazete gırdiği gün tasavvur edilemiyecek kadar büyük bir hamle yapmış bulunacağız. Fakat evvelâ emniyet! AKİS, 14 MAYIS 1955