AKİS - SAROL DAVASI un Mahkemesine müracaat ederek Akıs Mecmuasının 2, Ekim 20 Kasım 1954 tarıhlı nüsha- larında Devlet Vekili Dr. Mükerrem Sarol tarafından çıkarılan Türk Se- si gazetesi için ilkokullara abone kaydolunması hadisesini vesile edip sıfat ve hizmeti dolay isiyle mumai- leyhin itibarını kıracak ve şöhretine zarar verebilecek şekilde neşriyatta bulunduğu anlaşıldığından — bahisle mecmuanın mesul yazı işleri muduru i bulunan müvekki tin Toker'in 6334 saydı kan un inci maddesinin ilk ve son fıkraları ile aynı kanunun 5, inci ve Ceza Ka- nunun 80 inci maddelerine göre ce— zalandırılmasını 1stem1ştır Duruşm sonunda okun : 1954 tarıhlı son iddiada İi ıse Devlet Vekılı Dr. kerrem Sarol'a makamının nufuzunu suistimal ederek sahibi bulunduğu gazeteye fazla resmi İlan verdirdiği ve bu gazeteyi ilkokullara resmen abone kaydettirdiği hususları isnad edildiğinden ve bu afaki şekilde şeref ve haysiyet kırıcı mahiyette ol- duğundan dolayı sanık hakkında bu defa da 6334 sayılı kanunun |1 inci maddesinin 2 numaralı bendinin tat- biki talgp olunmuştur. bir. kararı bilirkişi Mahkemenin ve tetkikatı: Dava — bu suretle terditli ve deliller ise bir demet ıstıdlalden ibaretti. Mahkeme dava evrakını "ve tarafla- rla iddia ve müdafaalarının butununu tetkik ettikten sonra resen ittihaz e- dip 5 Şubat 1955 tarihli celsede tef— him ettiği kararı ile: "Hakareti ihtiva ettiği bildirilen AKiS Mecmuasının 2 Ekim 1954 ta- lihli nüshasının dorduncu sayfasında "Hükümet" başlıklı yazı ile 23 Ekim 1954 nüshasının beşinci sayfasında "Maarif Vekilinin verimli çalışmala- rı", 30 Ekim 1954 tarıhlı nüshasının yedincı sayf asında "Bu vekil istifa etmeli , 13 Kasım 1954 tarihli nüs- hasının , 8, uncu sayfalarında "Demokrasi" ve adem ki istifa' etmiyor", 20 Kasım 1954 tarihli nüs- hasında "Bir Arca köşk hikâyesi" başlıklı yazılanın mecmuanın neşrin- deki gaye göz önünde bulundurulmak, tarafların iddia ve müdafaaları na- zara alınmak suretiyle Devlet Ve- kili Dr. Mükerrem Sarol'un ifa etti- ği — vazife —dolayısiyle itibarını kı- racak, şöhretine ve servetine Zzarar verebilecek mahiyet taşıyıp taşıma- dığı hususları İstanbul Hukuk ve E- Fakültesi — profesörlerinden Gazetecilik Enstitüsü hocalarından seçilecek üç kişilik bir bilirkişi heyetine tetkik ettirilmek ü- zere dâva dosyasını bir talimat ile İstanbul Toplu Basın Mahkemesine göndermiştir. Bilirkişi raporunun özeti: İ Hukuk Fakültesi profesör- rinden Sulhi Dönmezer, Edebiyat Fakültesi profesörlerinden Sabri E- sat Siyavuşgil ve İstanbul Üniversi- tesi Gazetecilik Enstitüsü hocaların- dan Cevat Fehmi Başkut'tan teşkil olunan bilirkişi heyeti tetkiklerine su- nulan yazıları "mahkemece tevdi o- lunan vazife bakımından tetkik ve ' mütalâa ederken, kanunlarımıza na- zaran suç sayılan hususları ve gaze- tecilik vazifesini ifa bakımından de- mokrat memleketler matbuatı Zavi- yesinden mevcut temayül ve tatbika- ta göre tecviz olunan esasları göz ö- nünde tutmak Ve mezkür yazıların matbuat vazife ve hakları ve ölçüleri içinde bulunup bulunmadığını araş- tırmak" suretiyle inceliyerek mütte- fikan vardıkları neticeyi 12 art 1955 tarihli raporla mahkemeye bil- dirmişlerdir. Bu neticeye göre, dâva konusu yanlarda gazetecilik vazife- sinin Ölçüleri ile tenkid çerçevesinin dışında ve 6334 sayılı kanuna aykırı, haysiyet kırıcı ve itibara tesir edici bir mahiyet mevcut olmadığı tesbit edilmiştir. Bilirkişi heyetinin bu raporu gel- dikten sonra mahkeme, başka bir tet- kike lüzum ve mahal görmiyerek 7. 4. 1955 tarihinde aşağıdaki hükmü tefhim eylemiştir: Hükmün özeti: Mecmuanın 23 Ekim 1954 tarikti nüshasında “"Hükümet" başlıklı "Maarif Vekilinin verimli çalışma- ları - Vekilin gazetesı mevzulu yazı ile 30 Ekim 1954 günlü nüshasında "Bu vekil istifa etmelidir" başlıklı ve 13 Kasım 1954 günlü nüshasında "Demokrasi", "Mekteptekı hazine", "Kâğıt üzerinde devir" adlı yazılarda Devlet Vekili Dr. Mükerrem Sarol'un itibarını kıracak ve şöhretine zarar verecek bazı hususları isnat ettiği kanaatine varılmış olduğundan mec- muanın mesul müdürü sıfatiyle Me- tin Toker'in 6334 sayılı kanunun 1. inci maddesinin 2 numaralı bendi ge- reğince ve aynı maddenin son fıkrası hükmüne göre üçte bir ve Ceza Ka- nununun 80 inci maddesine göre de ayrıca altıda bir artırılarak 9 gün hapsine; ve 1555 lira 50 kuruş ağır para cezası ile mahkümi- yetine ve mecmuanın imtiyaz sahibi bulunması dolayısiyle de —mezkür nakdi cezanın beş misli olan 7777 lira 50 k para cezasının harçlarla bırlıkte muaıleyhten alınmasına ka- rar verilmiştir. Temyiz talebi ve tarihi Münderecatında — isabet görüleme- mesi sebebi ile kanuni şartı olan on lira depo edilerek 11.4.1955- tarihinde tarafımızdan temyizen tetkiki talep edilmiş bulunan mezkür hükmün mu- cip sebeplerini havi mahkemenin taf- silâtlı kararı 27.4.1955 tarihinde ta- rafımıza tebliğ edilmekle takdim et- tiğimiz iş bu temyiz lâyihasında gös- terilen aşağıdaki sebeplerden dolayı ükmün bozulmasına karar ita buy- rulmasım bilvekâle arz ve istida ey- lerim. Şöyle ki: Kararının gerekçesi ve Nakız sebebler: — Kararda, ilk ele alınan mec- muanın 23.10.1954 tarıhlı nüsha- sındaki "Hükümet", nin verimli çalışmaları ve ' mevzulu yazıdır. Bu yazı- konusu olarak uzerınde durduğu satırlar şunlardır: skeri tatbikatta vukua gelen bir kaza münasebetiyle Milli Müda- faa Vekilinin nazikâne ricası üzerine bu kaza cihetinin diğer gazetelerde neşredilmemiş olduğundan bahisle (Bir tanesi müstesna: Türk Sesi ga- zetesi. Türk Sesi gazetesi Devlet Ve- kili Dr. Mükerrem Sarol'un gazetesi- dir. Mükerrem Sarol Devlet Bakanı aynı hükümetin iki vekilinin hare- keti bu. Maşallah kabine azası ara- sında amma da fikir birliği ha.. Bu suretle - atlatma - gibi görünen bir havadisin hakiki mahiyeti anlaşılı- Evet ortada bir atlatma ol- dugu görülüyordu. Fakat hangi mâ- nası ile atlatma? Gazetecilikteki mâ- nası ile mi? Yoksa siyasetteki mâna- siyle mi? Bundan evvelki hâdise ha- tırlanmca insanın içinden “"siyaset- teki" demek geliyor amma... cak Dr. Mükerrem Sarol basın işlerini tedvire memur Devlet Vekâ- letine getirilmiştir. Ve bu sıfatla dev- letin resmi ilânlarının tevziinde en selahıyetlı söz sahibidir. Denilebilir ki, resmi ilânları o tevzi eder. Yal- nız resmi ilânları değil, devlet daire- lerinin gazete ve mecmualara abone olmaları hususunda da karar vermek hakkı çok zaman ona aittir. Tekrar ediyoruz mesele katiyyen kerrem Sarol'un şahsı ıle alakalı de— ğildir.. Bu bir prensip meselesıdır Devletin ilân ve abone işlerini şahsi takdiri ile tanzim eden bir vekâlete gazete sahibi bir vekil getirilemez. stelik Türk Sesi'nin satışının pek alçak olduğu bildirilmekte, aldığı resmi ilânın ve devlet abonesi mikta- rının pek yüksek olduğu gösterilmek- tedir. O kadar ki, ilkokullara bile Türk Sesi gonderılmektedır Bütün bunlar olmasa dahi bir gazete sahibi- nin resmi ilân çeşmesinin başına o- turtulması demokratik idarelerde as- la tecviz edilemez. Mahkeme, mecmuanın 2 Ekim 1954 tarihli üç evvelki nüshasında çı- kan "Hükümet" başlıklı yazıdan da suç konusu diye şu satırları almak- ir: (Türk Sesi İşletmeler Vekili Fet- hi Çelikbaş ile aynı kabinede bulu- nan Mükerrem Sarol'un gazetesidir. Ve gazetenin neşriyatı onun direkti- fi ile tespit olunur. Mükerrem Sarol'- un ise Fethi Çelikbaşa hususi bir muhabbet beslemediği bilinmektedir. Fethi Çelikbaş ise, aynı zamanda de- mokrat partinin genel kurul azasıdır. Mükerrem Sarol da olmak istemek- tedir... Fethi Çelikbaş kabinenin mü- nevverlerce takdir olunan azaları a- rasındadır. Ayni hükümette yer alan iki vekilden birinin kendi gazetesin- AKİS, 14 MAYIS 1955