ta geçireceği mesai saatini evinin başka 'bir işine, temizliğe, dikişe, tan- zime hasreder Bir ev kadını vardı. Evine bol miktarda et aldığı günler, içinden tı- rak bir miktar çalar ve bünü ertesi günü pişireceği sebzeye katardı. Böy- lece ertesi gün yeniden- biraz kıyma veya et satın almazdı. Kasaplardan az miktarda kıyma, bilhassa az mik- tarda kuşbaşı et almak daima zarar- hdır. Bir kilo et yerine, bir but satın almak ve bunu birkaç gün kullanmak daha ekonomiktir. Erzakı da, bakkal- dan peyderpey, bilhassa veresiye al- mak çok Kararlıdır. İdareli bir ka- dın, her ay başında evinin erzakını toptan alır, haftada bir kere pazar yerlerini dolaşır, her şeyın fiyatını ilir ve evine en az para şeyleri almaya gayret eder Giyim hususunda, ekonominin bi- rinci şartı as ve temiz şeyler almak- tadır. İngilizler "ucuz şey alacak ka- dar zengin değilim" derler. Ve bu hakikattir. Ucuz şey çabuk bozulur, çirkindir. Bazı kadınlar da, sözde ekonomi yapmak için, eski elbiseleri; ni 'söküp söküp yeniden terzi parası vererek diktirirler... Netice hiç de iyi olmaz. Dikiş bilmeyen bir kadın, eskileri için, yeniden terzi parası ver- memelidir.. Eskilerinin muhakkak bir işe yaramasın istiyorsa, bunları patron kullanarak, çocuklarına di- kebilir. Çocuklarına ve kendisine, gündelik kıyafet olarak, etek-bluz, pantalon-bluz kombinezonunu seçen kadın çok rahat eder.. Piyasada bol bol, ucuz yün bluz bulmak kabildir. Hele kendisi de örerse, bu çok karlı bir iştir.. Annelerin en büyük şikâyetleri çocukların ayakkabı masrafıdır. Ye- ni ayakkabı alır almaz, bıırıınlarına ve topuklarına demir çaktırmayı ih- mal etmemelidir.. Çocukların günde- lik ve yabanlık ayakkabıları ayrı ol- malıdır. Yağmurda çamurda çizme, lâstik gıymelıdırler Ve her çocuk, muayyen bir yaştan sonra kendi a- yakkabılarını boyamalıdır. Çocuğu bu işe heveslendirmek için ona bir boya kutusu, fırçalar almak kâfidir. Verdiğimiz birkaç misalden baş- ka evlerde riayet edilecek birçok eko- nomi kaideleri vardır. Bir ev kadını, aylık bütçesini tan- zim etmek isin, ay başında, muhte- lif masrafları çıkardıktan sonra, ev idaresine ayıracağı parayı dörde ya ikiye bölmeli ve bu paraları ayrı, ayrı Zzarflara koyarak, zarfları za- manında açıp harcamalıdır, .Böylece ay sonu sıkıntılarından kurtulur, bütçe ile hareket etmeyi öğrenir- ve ezeli karıkoca kavgalarından birini önlemiş olur. Çünkü istatistikler, pa- rasız kaldıkları zaman karı kocala- rın daha çok kavga ettiğini meydana çıkarmıştır. Durup dururken para kazanabi- lirsiniz.. Havagazı ekonomisi: Birinci şart tencerelerin kapaklarını kapatmayı AKİS, 14 MAYIS 1955 Cazip Otuz —senedir boşanma dâvaları- na baktım; kadın erkek, binler- ce insanın şıkayetlerını dınledı Bu arada kadınları en da— rip eden şeyin kocalarının alâkasız- lığı olduğunu öğrendim. Bir kadın, yenı giyindiği elbi- seyi bile farketmiyen kocasına karsı nasıl hareket etmelıdır" Ek- seri kadınlar, bu vaziyette kocala- rına sitem ederler. Siteme zaten alışık olan kocalara ise bu vız ge- lir; hattâ canlarını sıkar ve bazen onları kabalığa, terbiyesizliğe teş- vik eder.. Vakıa bir kadının kocasının lakaydısınden ıstırap duyması çok normaldir burada da, kadın alıngan, hassas, kırgın 'runm k- tense, zekâsını kollanıp kocasının alâkasını cezbetmeye, dikkatini ü- zerinde toplamaya, tek kelime ile tahrik edici olmaya gayret etme- lidir. Cezbedici kadın nasıl kadın- dır? En güzel, en şık, en bilgili o- lan kadın mıdır? Allaha şükür ha- . Herkes güzel, şık bılgılı, fev- kalade olamaz ki.. Be beğenilen kadın, kocasının takdır ettiği 100 tane meziyete ve tenkid ettiği 99 tane kusura sahip olan kadındır. Çünkü tuhaftır ama, takdir edil- miyen şeyler de, tıpkı takdir edi- len şeyler gibi, alâka cezbedici, kamçılayıcı, tebrik edici unsur o- labilir. Bir erkek düşünün ki, günlük meselelerini, iş hayatındaki prob- lemleri, cıddıyetle karısına anlata- bilmekte, onunla münakaşasını ya- pabılmektedır, fakat aynı zaman- da, karısı ile- bahçede saklambaç veya voleybol oynamaktan zevk duy: da sırada, onunla baş- başa kalabılmek ıçın çok sevdiği i- şini, bir dostuna İhmal eder. Ba- zan, sebepli veya sebepsiz yere 0- a kızar, onun için üzülür, sebep olsun olmasın onu daima bıraz kıs- kanır. ada sırada, ona sürpriz- ler yapar, bu erkek karısından zevk duyuyor demektir.. Bir kadın kocasının alâkasını cezbetmek için ne yapmalıdır? Bu, formül halinde izah edilemez? Fa- kat hayatı ve yaşamayı seven, şahsiyeti ve kendine has meşgale- leri olan, kendisine bakan, sevme- sini bilen kadın cezbedicidir dene- bilir. Fikri hayatı, meşgaleleri zen- gin olan, mükemmel ev kadınlığı yapan fakat cinsi hayatı eksik fi- lan kadın, kocasının nazarında yal- nız bir "“anne" dir. Buna mukabil ihmal etmemektir. Kapalı tencereler daha çabuk ısınır. İkinci şart, pişe- cek şey kaynadıktan sonra, bilhassa KADIN Kadın Edward KAUFMAN cinsi hayatı zengin olup, diğer cepheleri eksik olan kadın da, ko- casının naza ında yalnız bir "'met- res" dir.. ki tip kadın da, ha- kiki kadın degıldır ve erkegı tat- min Metresi ile karı: rasında bocalayan ve ıkısınden de vazgeçmıyen erkeklerin faciası ek- seri bu yüzdendir. Bir, kadın kocasının, kendisin- den lüzumundan fazla emin olma- sına zemin hazırlamamalıdır. Ka- rısının beğenildiğini düşünen er- kek, onunla daha çok meşgul olar, aşkları daima tazedir. Kadın da kocasını biraz kıskanabilir. dikkat! Yalnızca biraz kıskanabı- lir. Alâkasız görünmiyecek fakat erkegın hüriyetini de tahdit etmi- yecek kadar.. Akıllı bir kadın, ha- kiki bir sebep oldugu zaman, koca- sına kıskançlık sahneleri yapma- malıdır. Fakat bazen, sebepsiz ye- re, onu kıskandığım, da İfade et- melidir.. Fazla emniyet erkeğe se- vılmedıgı, beğenilmediği hissini ve- rir; fasla kıskançlık da, aksine faz- la bir alaka sıkıcı bir sevgi bas- kısı yapar. İkisi de tehlikelidir ve erkeği hiyanete sürükliyebilir. Zeki bir kadın, kocasını çok sevdiğini her zaman belli etme- melidir. Çünkü aksi takdirde er- kek, kendisinden fazla emin olma- ya başlar. Kadın, arada sırada, kocasının boynuna atılıp onu öpe- bilir. Fakat bu arzuyu kocasına verebilmesi daha iyi dır Kadın ko- casına karşı muşfık olmalı, ona hizmet etmelidir. Ama bu, hiçbir zaman, vazife ve alışkanlık şeklini almamalıdır, öyle bu lâkadan ve şefkatten zevk duy- sun, mukabilini yapsın ve bunu ta- bii bir şey, sıkıcı bir şey gibi kar- şılamasın. Akıllı bir kadın, daima diğer erkeklerin nazarı dikkatini celbe- decek şekilde hareket etmelidir a- ma, bu yalnızca kocasını kendisi- ne daha çok bağlamak için olmalı- dır ve hududu aşmamalıdır Kadın arada sırada kaprisli de olabilir. Evin bütçesinden kısıp ko- cası ile dışarda bir yemek yiyebil- men, pahalı da olsa çok sevdiği bir küpeyi, bir çantayı satın ala- bilmelidir. Fakat bu hiçbir zaman musrıflıge, idaresizliğe, — şuursuzlu- ğa, gitmemelidir. Kısacası akıllı bir kadın evine bağlı sadık, müşfik idareli ve ko— ık olmalıdır ama baz: boyle degılmış gibi de hareket ede- bilmeli 0 pişen şey sebze ise, ateşi kısmaktır. Bu takdirde az gaz sarfederek aynı neticeyi elde edersiniz. Havagazı