zalıyacak. Toplantı Cumartesi günü başlıyacak, müzakerelerin neticesi er- tesi gün alınacak Aynı hedefe var- mak için Dört büyüklerin üç yüzü mütecaviz toplantı yapmış oldukları- nı hatırlatmak hadisenin ehemmiye- tini anlamaya yeter de artar bile.. Hele Avusturya ile barış andlaşması- nın esaslarının aynı Büyükler tarafın- an - o zaman sadece üçtüler: Ame- rika, Rusya, İngiltere - daha 1943 te Moskovada tasarlanmış olduğunu bil- mek İse insanı hayretlere garkeder. Fakat bütün güçlükler yenilmiş, Rus- ya nihayet Avusturyayı hükümranlı- ğına kavuşturmaya karar vermiştir. Bir tek şart mukabilinde: Avustur- ya bitaraf kalacaktır. Bunun "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" manasım taşıdığım anlamak için pek fazla açıkgöz olmaya elbette ki lü- zum yoktur. Gelin Almanya, kız A- vusturyadır. Bir hafta boyunca Dört devletin Viyanadaki — Büyükelçileri — toplantı yapmışlar ve müstakbel barış and- laşmasının esaslarını kararlaştırmış— lardı. Çalışmalara Avusturya Dışiş- leri Bakanı da katılıyordu. Müzake- reler o kadar suratle ilerliyordu ki, evvelâ ancak sonbaharda imzalana- bileceği sanılan andlaşmanın çok da- ha evvel gerçekleşmesi ihtimalleri be- lirdi. Tabii ortada müşkülât yok de- ğildi. Fakat Ruslar inanılmıyacak ka- dar yumuşak davrandıklarından bun- ların halli gayet kolay oluyordu. Mos- kova temsilcileri bir tek nokta üze- rinde ısrarla duruyorlardı: tarafsız- lık. Bu teminat verilince, derhal yu- muşuyorlar ve taviz bile veriyorlar- dı. Zira Ruslar, kim ne derse desin, hâlâ Almanyanın silâhlanmasına ma- ni olma ve kararındaydılar. Bunu durdurmak için tek yol ise, Almanyanın tarafsız kaldığı takdir— de birleşmesine engel çıkarılmıyaca- ğı hissini doğurmaktı. — Avusturya, Kremlin için mükemmel bir propa- ganda vesilesi olacaktı. Elçiler toplantısı bir bakıma ko- lay, bir bakıma zor olmuştu. Kolay Olmuştu zira şimdiye kadar yapılan yüz küsur toplantıdan elde bir ne- tıce kalmıştı. Çalışmalar o metin üze- rinde cereyan ediyordu. Buna muka- bil,bir zorluk vardı: metinin bazı maddeleri hali hazır duruma uymu- yordu. Tasarının bilhassa 16 ve 17 nci maddeleri etrafında tartışmalar oldu.. Bunların ilki Avusturyalı esir- lere dairdi, öteki ise Avusturya or- dusunun 53 bin kişiden müteşekkil olmasını derpiş ediyordu. — Avustur- yanın tarafsız kalacağını hesap eden batılılar bu miktarın arttırılmasına taraftardırlar. Buna mukabil Ruslar, kuvvetin kâfi geleceği kanaatindey- diler. Büyükelçiler, bir neticeye var- mak için gayet kestirme bir yol bul- dular: halledemedikleri meselelerı bakanlara biraktılar. Son söz geni Molotofun olacaktı. Askeri mesele lerden başka Rusya petrol bahsinde de çok fazla ısrarla duruyor ve eline geçirdiği petrol imtiyazını - Avustur- AKİS, 14 MAYIS 1955 yada petrol vardır — terketmek iste- miyordu. Pazar günü imzalanması bekle- nen barış andlaşması Avusturyayı 17 yıllık bir devirden sonra tekrar ta- mamiyle müstakil hale getirecektir. Hakikaten Hitler, Viyanaya 1938 yı- lında giriyordu. Son işgal — kıtaları Amerikan, Fransız, İngiliz ve Rus - tahminen sonbaharda Avusturya DÜNYADA OLUP BİTENLER topraklarını terketmiş olacaktır. Bu durumun Almanya ve Almanlar üze- rinde büyük tesiri olacaktır. Zira Al- manyanın bir tek arzusu vardır: Ba- tı ve Doğu Almanyanın birleşmesi. Avusturya andlaşma- şöyle demek iste- kalacağınızı birleşebilirsiniz! Şimdi Ruslar, sını imzalamakla mektedirler: — Tarafsız vaad ederseniz,