14 Mayıs 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 46

14 Mayıs 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 46
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS - SAROL DAVASI Sanığın müvekkilime isnadında bulunması, itibar ve haysiyetine karşı girişilen tecavüzü daha da ağırlaştırmaktadır. Fakat sanık, muvazaa isnadı ile de iktifa etmiyor. Yeni ve korkunç bir itham ve isnadı yapmaktan ken- dini alamıyor. Adı gecen Oğuz Akal, Mükerrem Sarol'un ortağı olmuş ve sonra da "lisans almanın çok güç o duğu bir devirde Oğuz Akal ithalât- çılıga başlamak cesaretini gostermış- ' deniyor. Mâna açıktır: Oğuz A- kal sanığa gore muvekkılımın hıma- ilimi bir de nüfuz ti- careti ile itham etmekte, şeref ve i- tibarını sarsıcı mahiyette isnadda bu- lunmaktadır. Sanığın bu kattı, oka- dar aşıkaı'dır kı, biraz sonra temas "biz kimin kellesini isti- r varsa irtikâp yapanla- rın, nüfuz ticaretine girişenlerin mev- kilerini, makamlarını suistimal eden- lerin kellesini..." dedikten sonra, sözü sarahaten müvekkilime intikal ettir- miştir. Kelleden kasit nedir ? Bu sanık, mazinin karanlıklarına gömülü kal- mış yenıçerı ocağı zihniyetini ıhya etmek mi istiyor? Maamafıh iği — yazılarından yazılarının başlığından belli oluyor ilin istifasını istiyor evzubahis sayılar- da istifasını ıstedıgı vekil olarak mü- vekkilim Dr. Mükerrem Sarol'u gös- termiştir. Netice itibariyle, arzetmek isteriz i anık, müvekkilime yukardaki satırlarda ifadesini bulan ve "kâğıt üzerinde devir" yazısında ayrıca tas- rih edilen nüfuz suistimali ithamında bulunmuştur. 0) Bahis mevzuu yazı, şöyle de- vam ediyor: Dr. ükerrem Sarol'un Türk Sesi meselesinin uyandırdığı haklı gürültü karşısın sahneden kilmeyi tercıh ettiği anlaşılmakta- dır. İlkokullara kadar bütün resmi daireleri gazetesine abone yaptıktan sonra (ben gazeteyi kıymetli gazete- cilerimizden Atıf Sakar'a devrettim. Gazetenin her şeyi ile bundan böyle o meşgul olacaktır.) diye Zafer ga- zetesine iki satır koydurmak, mese- leyi ortadan kaldırmaz. "İlkokullara kadar şeklınde, tamamen hilafı hakikat isnatta bulunulmakta ve yine müvekkilime devlet vekilliği nüfuzuna d aa > da iftiralara açıkça tadır. Sanık, müvekkilimin gazeteden ayrılışının dahi meseleyi halledemi- yeceğini ifade etmiş olmakla vazife- yi suistimal noktası üzerinde ısrarla ve inatla durmuş olmaktadır "Madam ki istifa etmiyor" başlıklı yazı: (sayfa 8 Bu yazıda da diğerlerinde olduğu gibi, hakaret tekrarlanmakta ve is- nadlara devam olunup bunların daha da ağırlaşması temine çalışılmakta- dır. ” zzat gazete sahibi olan bir kimsenin gazetelere resmi ilân istedi- ği gibi dağıtan bir vekâletin başına geçip" şeklindeki beyanı ile müvek- kilim keyfi ilân dağıtan ve bu arada gazetesıne bol ilân veren bir vekil ni sayıdaki (Mektepteki hazine) ya- zısında Maarif Vekilinin Türk S gazetesine abone olunmasına müte- allik hayalı tamimi hatırlanacak olur- sa, müvekkilime tevcih edilen "kabi- nedeki — vekillerden vekâletlerinin Turk Sesi gazetesinin çok sayıda a- boneolunmasınıtalep etmiş midir, etmemiş midir?" sualindeki itham daha iyi anlaşılmaktadır Bu suretle müvekkilim, arkadaşlarının vekâletlerinin hem de çok sayıda a- bone olmalarını temin için iğfale uğ- ramış, onları suıstı ale teşvik etmiş bir çehre ile gösterilmek istenilmiş- tir.' Diğer ıkıncı ve üçüncü suallerde aynı itham ve isnatla alâkalıdır. Dör- düncü sual ise, şayanı dikkattir: "Devlet Vekili sıfatiyle Türk Sesi gazetesine verilen resmi ilânlar ken- di kanalından geçmekte midir, geç- memekte midir?" Bu sualin sanığın kendisi meseleyi' müsbet şekilde or- taya attıktan sonra ve hem de defa- atle ve isnatlarda bulunmak sure- tiyle mevzubahis ettikten sonra, su- eti hususiyede tekrarı zihinlerde hasıl edilmek İstenilen suistimal id- dia ve isnadının daha da canlandırıl- ması gayesini taşımaktadır. zıda, diğerlerinde oldugu gibi, hakaretın sahası geniş tulmuştur Birinden diğerine atlamak için fır- sat kullanılmakta yollarına başvurulmaktadır. yolda müvekkilimin şeref ve itibarı- na taarruza yeltenilmiştir. Bakınız, sıl: Mükerrem Sarol hakkında yap- tıkları neşrıyat uzerıne Başvekile müvekki demiş ki: "Maksatları aramıza nifak sokup 'bizi parçalamak istiyor- lar, tamamiyle tertiptir." Sanık yazı- sına devam ediyor: Diğer taraftan Dr. Mükerrem Sarol'un da Akis'in kendi sahasıyle uğraştığı zehabına kapıldığı — malümunuzdur. Sanık, bunları yazdıktan sonra i- cabında Başvekile "Lütfen çekiliniz" demesini de bildiğini ifade — ediyor. Bunun için de yani, başvekile ica- bında çekiliniz diyebileceği için ara yerde "kukla" lar kullanmak sanığın şiarı değilmiş. Buradaki kast ve sat açıktır. Bir la" olarak tavsifin kurnaz tattikleri altına girmek, cü- ret etmek sanıktaki ahlaki vedaatin derecesini göstermeğe kâfidir. Sanık O anık tertipli hareketler peşinde koşarken bir yandan yine de em- niyet tedbirleri almak lüzumunu u- nutmamaktadır emniyet tedbirleri alıyor ufak bir alıp vereceğimiz yoktur or. Bunusöylemekle, şahsıyleugraş- tıkları tın hasıl olduğunu zum anlaşılıyor. hemen hemen her sayı e olmaz şekilde müvekkilimi hedef tu- tucu 'bir neşriyat yapmıştır. Bir i san hakaret eder, şeref ve haysiyet- lerle oynar ve ondan sonra dönüp de (benim senin şahsın ile bir alış veri- şim yoktur) derse suç zail olur mu? Öyle olsa, herkes istediği hakareti kolaylıkla yapar. Fakat, sanık bu kanaattedir. Kendisini emniyete çı- karacağını zannettiği cümleyi sarf ettikten sonra "şimdiye kadar hususi hayatına dair bu mecmuada bir tek satır çıkmamıştır, çıkmıyacak- tır." demenin mânası açıktır. Sanık bu —suretle, müvekkilimin husust hayatına dair — de neş- riyat yapılabileceğini, fakat bunu kendilerinin yapmadığını — söylüyor. Böyle olunca da zihinlerde müvekki- limin hususi hayatı hakkında müp- hemiyetler, şüpheler ve her türlü ih- timaller uyandırılmak isteniyor. Akis Mecmuasının 28. 5) sayı- sında yer alan (Sevgılı Akis Okuyu- k hı- ü Se n abone yapılmıştır) sayfa 8, 9 daki yazılar: D)- "Sevgili Akis Okuyucuları" müvekkili- gazetelerde intişar eden ve san bu münasebetl kareti amiz yazılar kaleme almakta devam etmiştir. Müvekkilimden "o adam" diye bahsediyor. İşte yazıdan parçalar: man yarabhı, kuyruklarına ba- sılanlar nasıl aya fırlıyorlar, ne de canhıraş, çığlıklar atıyorlar." Bir adam, birkaç gazeteyi birden üzerimize saldırt Ger- çi bunların alırsanız ,tek başına Akis'in satışım ya bulur ya bulmaz - Akis bir mec- mua, onlar İse, gündelik gazetedir - fakat o adamın nasıl değiştiğim, men- faatlerinin tehlikeye girdiğini görün- ce, nasıl heyecana geldiğini ve bil- hassa kendisinin hangi yollardan mü- dafaaya teşebbüs ettıgını ıbretle sey- retmemeye imkân yoktur Biz, şimdiye kadar bir çok ha- karet davaları gördük, fakat, bu sa- nığın başvurduğu şekilde namert ha- karet usulüne hiç bir davada ve neş- AKİS, 14 MAYIS 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: