ĞİŞEN BİZ DEĞİLİZ AKİS bundan bir yıl evvel neler söylemişti (Başbakan Adnan Menderes'e ithaf olunmuştur"). ADNAN MENDERES Seçimleri Kazanan Adam (Sayı: 1-15 Mayıs 1964) Menderesın, müşaviri Fatin Rüş- Zorlu ile beraber harici po- lıtıkamızı bızzat idare ettiği bilin- mektedir. Bu yüzden zaman zaman Köprülü ile ihtilaflara — düşüldüğü de hakikattir. Bunun bir misali Ti- tonun ziyareti vesilesiyle ortaya çıkmış, resmi tebliğin Tito Ankara- dan ayrıldıktan çok sonra neşre- dilmiş olması, garda Menderesle Köprülünün bir arada bulunmayış- ları gözden kaçmamıştır. Herkes zanneder ki Köprülünün Dış Politikayı idare ediş tarzından en ziyade memnun olmayan Hürri- yet gazetesidir. Hayır! Bu, bizzat Menderestir. (Sayı: 1-16 Mayıs 1954) e Temennilere bir misal, Başveki- lin yakını Dr. Mükerrem Sa- rol'un sahip olduğu Türk Sesi ga- zetesinin Mayıs nüshasında bir yer- li ajansa atfen çıkan ve Başvekil Menderesin İstanbulda Sarol ile be- raber yeni Kabinenin azalarım tes- bit ettiğine, Sarolun da kabineye mutlaka gireceğine dair olan hava- distir. Bu neviden havadisler daha ev- velce de çıkmıştı ve Sarolun vekil- lik arzusu bilinmiyen şey değildi. O zaman Menderes Meclis Gurubunda hücumlara maruz kalmış, nihayet "kendi arkadaşlarım bizzat seçme hakkı" nı ileri sürerek şahsit dost- luklara karışılmamasını, — Sarolu vekil yapmak niyetinde bulunmadı- ğını bildirmişti. Sarol, yerli veya yersiz, üzerine fazla şımşek çeken bir paratonerdir. (Sayı: 1-15 Mayıs 1954) Fakat D.P. Gurubunda buna rağ- men Menderesin her arzusuna boyu eğmiyecek muhalif - muva- fıkların çıkacağına şüphe yoktur. Bazısı fikirleri, bazısı ıdealı, bazısı kanaatleri, bazısı vicdanı, bir kıs- mı da menfaatleri dolayısiyle lider'e karşı birleşecek mebuslar, âdeta bir müstakil gurup teşkil - edebilecek- lerdir. Fakat Menderesin yaramaz ço- cukları yola getırmektekı mahareti ve kendi tabırıyle 'bir kediyi odaya kapatıp üzerine sopayla giderseniz, elbette tırmalar" prensibi hadisele- rin müstakbel cereyanı — üzerinde müessir olacaktır. (Sayı: 1-15 Mayıs 1954) Adnan Menderes, seçimler arefe- sindeki bütün nutuklarında ar- kada bıraktığımız dört yılı bir in- AKİS, 14 MAYIS 1955 tikal devresi olarak gostermıştır Şimdi, hem de bu derece gemş bir ekserıyetle millet tarafından iş ba- şına getirilen) daha doğrusu orada bırakılan Demokrat Parti, memle- kette müstakar bir demokrasiyi kurmak mükellefiyeti altındadır. (Sayı: 1-15 Mayıs 1954) e İsmet İnönü, mücadele azminden bir şey kaybetmışe benzememek- tedir (Sayı: 1-15 Mayıs 1954) C.H.P. bu sırada iki yol tutabi- lirdi: Milletten, kuvvetli bir mu- halefet teşkil etmek İiçin rey istiye- bilir; milleti, iktidara mutlaka ge- leceğini söyliyerek reyini kendisine ermeye Zorlayabilirdi. Nihad E- rim, ikinci yolu tercih etti. Düşüncesi şuydu: Totaliter ikti- dar millet üzerinde baskı yapmak- tadır. Türkiyede muhaliflere hayat hakkı yoktur. (Kendisinin ne kadar rahat yaşadığım unutuyordıı) Halk, iktidara geleceğinden emin olmadı- ğı bir partiye rey vermekten korka- caktır. Ancak reylerinin "ekseriyet partisi" ne gideceği kanaatinde bu- lunursa, böyle bır hareketi yapar. ( - 15 Mayıs 1954) Dr. Namık Gediğin, Içışlerı için fazla hafif goruldu müşahede yor. Osman Şevki Ç ekdağın, hala Adlıye Vekaletınde muha sı umumi teessürü mucip olmuştur Tıpkı, Rıfkı Salim Burçak'ın ayrıl- ması ve yerine Celâl Yardımcı'nın getirilmesi gıb Fakat yeni tayınler arasında en ziyade hayret uyandıran, Demokrat Parti tarafından bu kadar sert şe- kilde tenkid edilen Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının, hem de muvaffak olamamış bir vekilinin, Dr. Behçet Uz'un, o zaman oturdu- ğu sandalyeye yeniden getirilmiş bulunmasıdır. Bir Demokrat milletvekili: ” nsaf! Bizim partide, Dr. Behçet Uz gibi düzmeyle insan çı- kardı'" demiştir. Kongrede, peşinde insan suruk- leyebılecek partizan tâbirle "rey sahibi" şahsiyetler kabine lobide a- lakonulmuştur. Sıtkı Yırcalı, Emin Kalafat, Osman Şevki Çiçekdağ, â']î_thi Çelikbaş bunların arasında- Nafia Vekâletinde Kemal Zey- tinoğlu'nun kalması ve Ulaştırma Vekâletine Mııammer Çavuşoğlunun getirilmesi memnunlukla karşılanmıştır. Bu iki vekil, yurt kalkınmasında Başvekilin en kıy- metli yardımcıları olacaktır. :2-22 Mayıs 1954) Menderes, şımdıye kadar hiç bir devlet adamımıza nasip olma- yan dinamizmi ve ileri görüşlü ik- tisat telâkkisiyle yarınkı parlak is- tıkbal için bugünün' bazı sıkıntıla- ı göze almış, nımetlerın daima kulfet mukabılı olduğunu unutma- mış, gundelık politikanın esiri kal- mıştır Z Büyük Kalkınma hare- ketlerının, mutlaka şeflik sistemiyle gerçekleştirilebildiği prensibi diye; bir prensip mevcut değildir. Buna' mukabil, şeflik sistemlerinin, Büyü Kalkınma Hareketlerini gerçekleş-' tirebilseler dahi, memleketleri hazin e feci akıbetlere sürükledikleri, Hıtler ve Mussolini misalleriyle bıı' defa daha ortaya çıkmıştır Bu ba- kımdan D. Kongresi, şahsi menfaatin - ve kuçuk düşüncelerin üstüne çıkmak durumundadır. (Sayı: 2-22 Mayıs 1954) Nıhad Erimin "Ulus" kapandıktan nra Ankarada çıkarmağa baş- ladıgı "Yeni Ulus", evvelce ilan e- dıldıgı gibi, 23 Mayıstan beri "Halk- adiyle intişar ediyo Gazete aynı gazete, muharı'ırle- ri aynı muharrirler, zihniyet aynı zihniyettir. Ufak hâdiseler demago- ji pertavsızı ile büyütülmekte, Ad- Menderesin şahsı hücumlara hedef bırakılmakta, her hareket kö- tülenmekte, memleket gene, muaz- zam bir felâketin eşiğindeymiş gi- bi gösterilmektedir. (Sayı: 2-22 Mayıs 1954) e Hiç şüphesiz, hadise, Başvekil Muavinliğinin yeniden ihdası ve oraya Fatin Rüştü' Borlunun geti- rilmesidir. Köprülü Hariciye Vekâ- letinden alınamazdı; rülünün dış politika işlerini idare tarzı ize memnuniyet vermiyordu. Yapılacak bir tek şey vardı: Kabinede,' Başve- kilden küçük, Hariciye Vekilinden büyük bir mevki yaratmak, Harici- her tarafı birden kollamak. İşte, bu yapılmış- tır. (Sayı: 2-22 Mayıs 1954) Teşkilatın iç yüzüne vâkıf olan- lar gayet iyi bilmektedirler ki her tekerleği ayrı bir istikamete oturduğu ıîm yoluna devam edebil- mektedir. İsmet İnönü oradan çe- kildiği gün, hiç olmazsa birkaç te- kerleğin fırlayıp gitmesi ve Halk Partisinin bölünmesi mukadderdir. (Sayı: 2-22 Mayıs 1954)