1 Mayıs 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 8

Avrupanın yüksek tekniğine ve yüksek ilim metoduna karşı olan, hasre- timisi, fakat Avrupanın liberal - demokratik, yahnt sınıfçı ve sosyalist bütün telükkilerine karsı içimize kapanmamızı ifade eden bu cümleleri ı; ritirirken mevcut ve bizima için kıymetli bir vaziyeli de İsaret etmek lâ- L zundır, n Avrupanın blllassa Faşist memleketllerinde, milli kurtuluş mücadelesi ya- g pan memlekeltlerin sanayileşmemeleri, hatta onlara makina ve teknik im n kânların satılmaması ve hutta bu memleketlere mensup talebelerin bile E Avrupa lekniğini öğrenmemeleri için içlerine kabul edilmemeleri hakkın- da mevcut olan cereyanlar ve tezahürler malümdur. Fakat genç Tür- 'ş kâiye ve bütün milli kortuluş memleketleri daha uxun yıllar ve devirler, b tekniğini ve ihlisasını Avrupadan alacaktır ve aynı sursile kendi iİllm ve Z teknik müesseselerinin içine Avrupalı âlimler ve teknisiyenler gelürcecktir. i Bü mütahassısların teknik üstünlüğü Türk münevveri için dabha uzun ]j şyıllar hürmetle iktidaya değer bir nümunedir. Onların çalışma imkânlarını ; ve verimlerini urluracak her vasitayı ve her salâhiyeti temin etmek mili! : vazifedir. Bu itibarla yurdumusdu ve kürsülerimizde vazife alan mütehassıs ; ecenebi profesörlerinin, Türkiyenin iİnkılâp münevverliğile bu mesut iş ğ birliğini yelâmlamak borcumdur, Pakat teknik ve metot sahasında hiç hir l engele çarpmayan bu iş birliğinin cemiyet ilimleri suhbasında da tım yeri- İ mini verebilmesi için bu muhterem misafirlerimizin yurdumuzun husüsi ! şartlarını ve İnkılâbımızın bize has tarihi mahiyetini de ayrıca mütalâaya ' Lâyık bulmulaurmı da ayrıca temenni ederim, ! " & ı Muhterem dinleyicilerim, : Mülli inkılâp, rallli kurtuluş harrketi ilmi sahada, hir kısım memlekotlerin İ I diğer kısını memleketler üstündeki siyasi ve iklisadi hekemaonyasının tas- I fiyosi demek olduğu gibi nazari sahada da, milli inkılâp münevverlizinin | kendine has ye kendine uygun hir âlemi telâkki sistemi edinmesi demektir. ; Bu itibarla yeni Türkiyede inkılâp ideolojisi hareketi, yeni Türk neslinin — yahut maunayı biras daha tahdit efeyim — inkılâpçı ve İdealist Türk münevyvverliğinin cuhi, fikri istiklâl mücadelesinden, fikren müstakilleşme | ve şahsiyetleşme mücadelesinden haşka bir şey değildir. Bu mücadele Türk milletinin Ayrupanımn Adi, müslekreh ve emperyalist tahakkümüne karşı siperlerde yaptığı, mütareke ve muahede meclislerinde yvaptığı kahra- manca isliklâl cidalinin aynı derecede mühim ve tarihi bir devamından başka bir $ey değildir. Ve mesut bir tarihi muzhuriyellir ki, Türk münev verinin fikren müstakilleşme ve şahsiyetleşme mücadelesinde de rehheri, Türk milletini, istiklâl savaşı yollarında zafere uluştıran avnı büyük rehber Kadrodur. Muhterem dinleyicilerim! Buraya kadar İşaretetmeğe çalışlığım nuktalarım hir bakışta, konferansıma mievzu olarak seçtiğim (yeni dovletin iktisadi fonksiyonları) bahsine ya- kıin alâkası yok gibi görülür, Halbuki şimdiye kadar işaret etmediğim